www.islamastrolojisi.com "Adalet denge ve huzurun temelidir"

FATİHA EYLEM MANİFESTOSU www.islamastrolojisi.com
1-Etiklik (Eunsü)
2-Müteşekkirlik(Elhamdü)
3-Vicdanilik(ErRahim)
4-Sorumluluk(Yewmiddin)
5-Tevhit(İyyakena)
6-Meşru hedef ve Umutvar olmak(Sırat-ıMustakim)
7-Kimseyi taklit etmemek ve kendin olmak, samimi olmak(Gayrilmağdubi) #KABENİNHAYATŞİFRELERİ KİTABIMDAN ALINTIDIR...

26 Haziran 2019 Çarşamba

İSLAM ASTROLOJİSİ VE ÖN GÖRÜ YÖNTEMLERİ VİZYONU

Ön görü yöntemleri konusunda çok çeşitli vizyonlar mevcut. Ancak bu metodlar da NİÇİN NEDEN soruları sorulduğunda cevap alamamaktasınız çoğunlukla. Mesela 2. evliliğin nasıl olabileceğine dair soru sorulduğunda 9. ev ikinci evlilik için bakılması gerekli yer denmektedir. Bununla ilgili yığınla bilgi var. Bir örnek daha "Astroloji doğruysa gezegenler etkiliyorsa neden ikiz çocuklar birbirinin tamamıyla zıt"( BU konuda yazılmış tek doyurucu makale islamastrolojisi.com sitesinde bana ait yazı. Diğer astrologlardan veya Vedik ve Batı Yunan astrolojilerinden NİÇİN diye sorduğunuzda asla doyurucu bir cevap alamamaktasınız, çünkü Türkiye ve dünyada bir çok yerde her şeyde olduğu gibi Astrolojide de ezberci ve neden niçin ne amaçla sorularının sorulmadığı görülmekte. 

Bu sadece Astrolojide değil Din anlayışında da mevcut. Bir sürü soru var NEDEN NİÇİN NE AMAÇLA sorularının sorulması gereken. Ancak bunlara cevap verebilmek için işin derinine detayına ve en önemlisi felsefesine en derin ezoterizmine girmek inmek gerekir. Bir çok insanda da bu yok ve tembellik ve aşırmacılık var. Bakın Astrolojik yorumlara birbirinin üç aşağı beş yukarı aynısı. Hakan Kırıkoğlu Öner Döner bir şey söylüyor arkasından onların söylediklerinin takla attırılmış 20 versiyonunu okuyabiliyorsunuz diğer küçük taklitçi astroloji yorumcularından. 

Neyse konumuz bu değil. 

Ön görü yöntemlerinden birinde güneş veya yükselene göre doğumdan sonraki her bir bir ev bir sonraki yaşı yılı belirtmekte. Buna göre hangi yıl hangi ev konuları öne çıkmakta buna göre ön görüler yapılmakta. Bu konuda NEDEN NİÇİN diye sorduğumda ortaya yine doğru dürüst doyurucu felsefi bir cevap gelmese de aradığım cevabı ÇİN Astrolojisi ve bu klasik ön görü metodunun birleştirince biraz gördüm. Çin Astrolojisinde her bir yılın bir hayvanla özdeşleştirilmesi var. Kazakistanda 1993 ve 1995 yılları arasında yaşadığımda Orta Asya Türk kültürününde Çin Astrolojisinden etkinlendiğini gördüm. Orada hangi yıl yaşanıyorsa o yıla Horoz, Köpek, Maymun, Ejderha, Yılan vb resmi şehrin göbeğine konmaktaydı. Gerçekten bir insan geçmiş yaşam tecrübelerine bakarsa belli hayvan yıllarının kolay belli hayvan yıllarının çok zor geçtiğini görmekteyiz. Aynı şekilde bunun izdüşümlerinide Astrolojide 12 adet ev olduğu için aynı döngüselliği ve aynı tespitleri de yapma imkanımız olmaktadır. Bu noktada Çin astrolojisinde hangi hayvana hangi yıllar gelmekte dikkatle bakın. Geçmiş tecrübelerinizden hangi yılların çok zor geçtiğini görün ve buna göre o hayvan yıllarını not edin. Bu notlarınızı güneşi birinci ev olarak alınız ve bundan sonra ki her yılı bir ev gibi düşünerek hangi yaşta hangi evin gündemde olduğunu bulun. Özellikle güneşi 28 29 yaşına kadar baz alın. 28 29 yaştan sonra bunu Yükseleni baz alarak yapın. Bu şekilde çok daha net geniş vizyonlu bir yoruma sahip olabilirsiniz. 

İSLAMİ ASTROLOJİ YÖNÜNDEN ÖN GÖRÜYE BAKIŞ

Her ev aslında başlangıcı ve sonu 30 derecede ve o evle alakalı konuyu işaret eder. Mesela 2. ev maddiyat evi ve maddi konulardaki aşamaları her dereceye ortalama iki bucuk yıl olarak bakarak hangi senede hangi konumda olunabilir buna dair işaretleri görebiliriz. Elbette burada detaylı Dekansal bakış, o dekanın yöneticisinin nerede olduğu ve hangi konumda olduğu da titizlikle incelenebilir. İslam Astrolojisi, diğer astroloji çeşitlerinde olduğu gibi sizi durumu tespit edip dımdızlak ortada tavsiye de bulunmadan bırakmaz. Kimilerinin kolaycılığa kaçıp sizi ZİKİR manyağı yapmasına da izin vermeyin. Esmaların geleneksel İslamcılıkta amelsiz fikirsiz sadece zikirle ve belli sayılarla Allaha rüşvet verir gibi ağzı zikir söylerken kafa bir milyon gitmiş kira, elektrik faturalarına bu şekilde zikirden bahsetmiyorum asla. Bunların bu ucuz astrologların size yaptıkları telkinleri boş verin. Elbette zikir var, elbette yaşam enerjisine katkısı var ama o şekilde değil.

Dönelim konmuza. Mesela evlilik meselelerinde yaşınız 45 ve 7. evinizde 20 derecede natal ayınızın üzerinden Transit satürn geçmekte. Bu yaklaşık olarak 45 50 yaşlarınızda evliliğinizle alakalı bir takım gerçeklerin artık üzerini örtemeyeceğinize işarettir. Tamam diyorsanız ayrılıkla alakalı, devam diyorsanız devam ile alakalı esmalar ile elbette terapi tapılabilir. Ancak eşinizle yeniden konuşma zamanı ikindi ve akşam arasında 7 ev saatidir. Buna göre tedbir amaçlı ve sinerji yüzüğünüz hangisi hangi parmakta olmalı ve neden o parmak? İşte bunların cevabını sadece İslam Astrolojisi ve Ellerimizin Dili kitaplarından bulabilirsiniz.

Yıldızname
Doğum Haritası
Transit Analizler
El ve İsim Analizleri
Sevilenle Uyum
Ayrıca
1 senelik detaylı Transit Analizler
3 Senelik Detaylı Transit Analizler
İslam Astrolojisi Sertifikalı Dersler
DANIŞMANLIK ve BİLGİ İÇİN 
05321130469

21 Haziran 2019 Cuma

2 Temmuz 2019 Güneş ve 17 Temmuz Ay Tutulmasının Burçlara Etkisi


sun eclips ile ilgili görsel sonucu
Tutulmalar bir dönemin kapanıp yeni bir dönemin açılışı demek. Tutulmaları tamamen kötü görmek de doğru değildir. 2 Temmuz Güneş tutulması 10 derecede Yengeç burcunda gerçekleşecek. 10. derece Yengeç bir kişinin doğum haritasında neredeyse hangi evdeyse o evle alakalı konuda tamlanma ve yeni bir süreç ve başlangıcın olacağını söyleyebiliriz. Bu tutulmalar özellikle Oğlakta bulunan Satürn ve Plüton'un yüzünden çok daha fazla etkiye sahip olacak. (Türkiye için Müttefikleri ile soğuk savaşın etkisi fazlalaşacak) Almanya, Rusya ve ABD'de bu tutulmalardan son derece fazla etkilecek. Yay burcu etkisinde olan Eski SSCB ülkeleride ekonomik konularda etkilenmeyi hissedecekler. 

Tutulmalara karşı elimiz kolumuz bağlı mı?
Hayır değil. Tutulmalarla alakalı konularda eğer farkındalığımız varsa buna göre tedbirli davranmamız gerekli. Mesela tutulma bir kişinin 5. evinde yaşanıyorsa kişi çocukları veya sevdiği aşık olduğu kişiyle arasındaki diyaloğa daha da fazla dikkat etmeli. Bu dönemin hassaslığını bilerek davranması çok daha uygun olur. Özellikle Akşam namazında Vedud esması Rahman Rahim Nur esmaları ile beraber dualarda olursa tutulmanın etkisini insan daha da az hisseder. Üstelik eğer mümkünse akşam namazı esnasında sadaka vermesi de hayır kapılarının açılması için çok ama çok önemli. İnsan bu dönemde hayırlısını isterse Allahtan hayırlı olana da razı olmalı. Ancak elbette insanın hayırlısının ne olduğunu tam anlamıyla bilememesi de stres oluşturmaması için en önemli ilke "Tüm çabalara ve dualara rağmen olmuş olan aslında en hayırlı olandır" şiarından yola çıkılmalıdır. Burada kilit nokta kişinin tutulmanın gerçekleştirği eve göre esma dua sadaka çalışmasını beraber ele almasıdır. İSLAM ASTROLOJİİ Kitabımda da ve TV ekranlarında belirttiğim gibi İslam Astrolojisi diğer astrolojilerden farklı olarak tespit yanında tavsiyeler de bulunur ve çözüm önerileri sunar.

TÜRKİYE'ye ETKİLERİ
Ülkemizin haritasında tutulmaların konumu ülkemizin müttefikleri ile olan sorunlarının daha da derinleşeceğinin işaretini vermekte. Keşke NATO ve ABD Astroloji konusunda daha fazla bilgili olsalarda Türkiye'yi daha fazla dışlamasalar. Çünkü Türkiye'nin Nato'dan kopması demek dünya dengelerinin tamamen değişmesi demek. Ayrıca ABD ile olan ilişkilerin derin sıkıntıların ABD Ekonomisi ve siyasetine de etkisi büyük olacak. 

2 Temmuz GÜNEŞ ve 17 Temmuz AY TUTULMASININ ETKİLERİ

Burcu veya Yükseleni KOÇ olanlara Etkisi: 
Özellikle baba ocağı ve aile ile ilgili konular öne çıkacak. Kariyer konularıda da değişiklikler ön planda. Rahman Aziz Muiz Esmaları Yatsı ve öğle namazlarında dualarda olmalı. 
Burcu veya Yükseleni BOĞA olanlara Etkisi:
İletişim kardeşler ve eğitim yabancı ülkelere gidiş turizm konuları ön planda olacak. Bu konularda gelişmeler yeni fırsatlar ortaya çıkabilir.  Gece namazında ve Öğle namazında Rahman Basir Semi esmaları öne çıkmakta.
Burcu veya Yükseleni İKİZLER olanlara Etkisi:
Para, kazançlar ve miras davalar vb konular ön plana çıkarak beklenen sonuçların alınması ortaya çıkabilir. İstişareli ve istihareli eylemler daha iyi olacktır. Sabah namazında Gani Basıt Fettah esmaları, ikizndi namazında ise Gaffar Gafur esmaları ile devam edilmeli. 
Burcu veya Yükseleni YENGEÇ olanlara Etkisi:
Genel manada en çok etkilecek burç Yengeç. Yengeçler hayatlarında köklü değişikliklere hazır olmak zorundadır. Bu aynı zamanda Türkiye Cumhuriyetinide ilgilendirmekte. Yengeçler cesur ve mantıklı kararlar almalılar ve yollarına devam etmeliler. Korkmak veya geri çekilmek sıkıntının devamı anlamına gelebilir. Devletinde s400lerden vaz geçmemesi gerekmekte. s 400 dost sandığımız müttefiklerimizin ani baskınlarına uğramamak için kesinlikle alınmalı ve Akdeniz bölgesine mümkünse KKTC'ye yerleştirilmeliler. 
Burcu veya Yükseleni ASLAN olanlara Etkisi:
İç dünyaları ruh dünyaları çok öne çıkacak. Ayrıca iş ve sağlık konularında da köklü kararlar almaları gerekecek. İş yerlerinde beklenmedik gelişmeler ortaya çıkabilecek. Bu gelişmelere karşı hazırlıklı olunmalı. Özellikle akşam namazı Rahman Nur esmalarının yanıdna Şafi ve Hafız Selam esmaları çok önemli. 
Burcu veya Yükseleni BAŞAK olanlara Etkisi:
Başak burçları (Tabi dereceye dikkat edilmeli) bu etkiyi çocukları ve sevgileri sevgilileri veya eşleri ile ve arkadaşları arkadaşlıkları üzerinden yaşayacak. Çocukları sevgileri sevgilisi evliyse eşi üzerinden ve dostluk ilişkileri noktasında öne çıkan gelişmeleri değerlendirecekler. Aşk ve sanatsal konularda da tamam mı devam mı sorusunun cevabını bulacaklar. Soru işaretleri varsa kafalarında tamamen netleştireceklerdir.
Burcu veya Yükseleni TERAZİ olanlara Etkisi:
Terazilerde bu tutulmaların etkisini Koçlar gibi Kariyer İş değişiklikleri ve Babaocağı Aile konuları Taşınmalar ev alma vb konularda yaşayacaklar. Yatsı Namazlarınd Rahman Rahim Malikül Mülk öne çıkarken Öğlen namazı öncesinde ise Aziz Muiz esmaları öne çıkmakta. 
Burcu veya Yükseleni AKREP olanlara Etkisi:
Tıpkı Boğalar gibi onlarda bu tutulmaların etkilerini kardeşler iletişim yurtdışı yabancı diller eğitim yurtdışı gezileri gibi konularda yeni başlangıçlara merhaba diyecekler veya başladıkları işlerde güçlü devamlara cesur adımlar atmalılar. Gece namazlarında ve öğlen namazlarında Rab Hadi Raşit Basir Semi esmaları ile yürümeliler.
Burcu veya Yükseleni YAY olanlara Etkisi:
Yaylar 2015 2017 arasında analarından emdikleri süt burunlarından geldi. Budurum buzamana kadar devam ettiği yaylarda var. Sabah ve İkindi namazları KArim gani Gaffar Gafur esmaları öne çıkmakta. Mali konular miraslar gündemde.
Burcu veya Yükseleni OĞLAK olanlara Etkisi:
Oğlaklar bu tutulmalardan oldukça fazla etkilenenlerden özellikle yengeçler gibi. Ancak oğlaklar daha fazla etkilecekler çünkü Satürn ve Plüton yanyana Oğlakları denemekte. Şimdi bu tutulmalar zaten var olan Dünya ekonomisi ve ticaretine yeni darbeler anlamına gelmektedir. Bunun da baş müsebbibi 4 Temmuzda doğan Yengeç burcu olan ABD. Oğlaklar hayatın geneli konusunda 2017 Kasımdan beri hayat burunlarından fitil fitil geldi sadece Astrolojiyi bilen ve önlemler alan iş adamları işlerine devam edebildiler. Bir çokları bu dönemde ya battı yada batış aşamasındalar. Farkındalıklı olan ve Astroloji ile yürüyenler bundan daha az zaiyatla kurtulmaktalar. Esmaları Basıt Fettah Latif.
Burcu veya Yükseleni KOVA olanlara Etkisi:
Ruh dünyaları ön planda ve sağlık iş yerleri ile alakalı konularda yeni başlangıçlar yapma ihtimalleri var. Alacakları yeni teklifler umutlarını arttırabilir, beklenmedik sağlık problemleri ortaya çıkabilir. Şafi Hafız Selam esmaları öne çıkmakta....

Tutulmalar önemli ve bir dönemi kapatıp yeni bir dönemi açabilirler, yada var olan konularda yeni bir aşama habercisi de olabilir. Tutulmaları toptan kötü göstermek oğru değil. Zira Allah nice şer gibi görünen konularda nice hayırları ortaya çıkartır. Bizlere şer görünen o inçin kayıp sanılan bir şey ilerde iyiki böyle olmuş dememize yol açmakta. Bu nedenle Allahtan her zaman HAYIRLI olanı HAYIRLISI ile GÖNLÜMÜZCE olmasını ve GÖNLÜMÜZÜNDE SONUCU kabullenmesini nasip eylemesini dilemeliyiz...

Doğum Haritanıza göre Detaylı Analizleri 
Tutulmalarla ve Transitlerle alakalı yıllık detaylı ön görüleri
El İsim Analizlerini
Sevdiğinizle uyum analizlerini öğrenmek için arayınız...
05352573693
ayhanozcimbit@gmail.com

19 Haziran 2019 Çarşamba

YÜKSELEN NEDEN BELLİ BİR YAŞTAN SONRA ETKİSİNİ ARTTIRMAKTA?

Astrolojide özellikle Teknik Astroloji ile ilgilenenler asla felsefik konularda Astrolojinin sorduğu
sorulara cevap vermemezler. Bu konuda Yunan Astrolojisi Batı Astrolojisi Vedik Astrolojisi kendi MİTOLOJİLERİNE giderler ve cevabı orada ararlar. Oysa Sadece İslam Astrolojisi cevabı Kuranda Sahih Hadiste ve Tefekkürde arar. Bu noktada İslam Astrolojisi olarak diğer astroloji çeşitlerinden ayrı bir tutum ve tavır takınmaktayız. Bunun altını çizmek istiyorum. Kaldı ki İslam Astrolojisi diye sunulan geleneksel İslamcılığın sufist Astrolojisi de kesinlikle bu konulara cevap olamazlar. ( Şu an onlar milleti Esmalarla kafayı bozdurup binlerce zikir çektirip zikir manyağı yaptırmakla meşguller)...
Neyse dönelim konumuza.
Yükselen burç biz doğduğumuz anda ufuk çizgisinden 1. evde bulunan burcumuzdur. Birinci evin giriş noktasından derecesindeki burç ile birinci ev içindeki diğer burç(lar) da buna dahildir. Aslında insanlar doğum haritası yorumlamayı fazla bilmedikleri için Yükseleni de yanlış yorumlamaktadırlar. Bir insanın yükseleni 12 dereceden Yengeç diyelim. Bu kişinin haritasında 1. evde Yükselen evinde diğer kısımda Aslan varsa Aslan burcunun etkisini de ortaya koyacaktır. Özellikle yaşlandıkça 3. dekan kısmı ve aslan öne çıkacaktır. Yaşam bir süreçtir. 30 derecelik her bir evde 10 derecelik her dekan hayatın bir evresidir. Mesela bulunulan ülkede ki yaşam ortalamasını ele de alabiliriz o kişinin aile büyüklerinin ortalama ömrünü de ele alabiliriz. Sonuç da her dekan 25 veya 30 senelik bir dönemi ifade eder.( Aslında insan sağlıklı yaşam koşullarında olsa ve kendine zararlı yaşamı benimsememiş olsa her dekan 50 senelik bir zaman dilimini ifade ederdi rahatlıkla)...
Ortalama ömrün yaklaşık olarak 75 civarında olduğu Türkiye'de 50 yaşındaki bir insan yükselenin de bu konumda ikinci dekanın sonu 3. dekanın başlangıcında bulunan ASLAN burcunun özelliklerini de daha fazla ortaya koyacaktır. 
Gelelim diğer soruya...
Bu kişi yengecin özelliklerini hiç mi göstermez?
Hayır elbette gösterir. İlk dekan da Yengecin etkisi zaten vardır. Kişi geçmişten getirdiği duygusal özelliklerin izlerini üzerinde zaten taşır. İnsan alışmış olduğu dünyadan yavaş yavaş kopar hemen değil. Elbette hemen kotuğu durumlarda vardır. Bunlar Teknik olarak astrolojide tutulmalar, satürnsel etkiler açılar vb unsurlarla açıklanabilir.

NEDEN YÜKSELEN BURCUMUZ ORTALAMA OLARAK 28 YAŞ SONRASINDA ETKİSİNİ ÇOĞALTIR?
Buna cevap verenlerin bazıları yola çıkarken "Progress" dediğimiz ingilizceden çevirisi "ilerletme yöntemi" üzerinden cevap vermektedirler. Bu teknik bir cevaptır. Ancak bunun felsefi bir cevabı da olmalıdır. Bu sorunun cevabı aslında zor değildir. Çünkü insan hayatının ilk çocukluk evresinde GÜNEŞ'in ( Baba ve Annenin) etkisinde nasıl yaşarsa öz burcunun özelliliğini oldukça çok ortaya koymaktadır. Kendisinin ne olduğunu anlamamızı sağlar. Materyal olarak bir kişi SU ise ve YÜKSELENİ de Toprak burcu ise bu kişi hayatında giderek Toprağın etkisini göstermesinin nedeni Annesinin karnında kaldığı ve çocukluk evrenini atıp yetişkinliğe adım atmasıyla beraber (UFUK çizgisi) güneşin doğuş noktasında hayatta gerçeklerin nelerin doğru nelerin yanlış olduğunu anlama çocukluk ve gençlik dönemini bitirip Yetişkinlik dönemini aydınlatma adına öne çıkan zaman dilimi YÜKSELEN.
Bir insan hayatında Jüpiter her 12 senede bir tur atar. Satürn ise 29'5 dünya yılına da Güneş sistemini zodyakı turlar. Satürn'ün 29 senede bunu yapması bir kişinin zodyak ta her evi ziyareti sonucunda kişi hayat sınavında her evin zorluklarını tatmış olarak hayata hazırdır aslında. İnsanın yükselmesi işte bu dönemde başlar. Akıl ve kalp olgunlaşır ve ne istediğini daha fazla bilerek harekete geçer. 
Burada şunun da altını çizmem lazım. 28-30 yaş öncesinde Yükselenin etkisi olmaz diye bir şey yok. Elbette Yükselen burcun etkisi 28 yaş öncesindede vardır ancak eğer Yükselende stelyum yoksa bu etki çok güçlü değildir. Ancak yükslende stelyum varsa hem yükselenin etkisi büyük olur hemde KOÇ BURCU ETKİSİ DE GÜÇLÜ olur EVDEN DOLAYI.

PEKİ YÜKSELEN ETKİSİ YÜZDE YETMİŞ MİDİR?
Buna cevap verebilmemiz için doğum haritasının tamamına bakmamız gerekmekte. Çünkü bir insanı oluşturan ve onu anlamamızı sağlayan Yıldız Haritasında STELYUM dediğimiz ve bir kaç gezegenin bir burca veya bir eve gelerek oluşturduğu güçlü burç etkisini görmezden gelemeyiz. Mesela bir insanın hiç bir toprak burcunda gezegen olmadığı halde 10. evde 6. evde ve 2. evde gezegenlerin öbeklenmesi o kişide toprak burcu etkisini de kuvvetle ortaya çıkartır ki bunun nedeni o evlerin karakteridir. Yükselen burcunda gezegen başka bulunmaması veya bir kişinin Yükselenin ASLAN olması da ( Çünkü Yönetici Güneştir Güneşte Öz burçtadır bu durumda ve öz burç yükselen aslanda güçlenmiş olur. Mesela bir kişi Terazi Yükselen aslan ise Güneş Terazide olduğu için Yükselen Öz burcu destekler zira Yıldızı Güneş olan tek burç Aslandır. Böyle bir durumda Yükselen aslanın etkisi öz burca göre eğer aslanda stelyum yoksa asla %50 yi geçemez).  Harita yorumlamada özellikle dikkat edilmeyen konulardan biride bu durumlardır. Evlerin karakteristik özellikleri ve içinde taşıdıkları gezegenler Yıldız Haritasının sahibini de en az burçların içindeki gezegenler kadar etkiler.

Yıldız Haritası Analizleri 
(Doğum Haritası Transit Gezegen Analizleri)
El ve İsim Analizleriniz için Danışmanlıklar Almak İsterseniz
ayhanozcimbit@gmail.com
05352573693 Bilgi Hattı...





12 Haziran 2019 Çarşamba

ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLER TÜRKİYE VE BÖLGESİNDE OLACAK OLANLAR

"Amerika bize asla ama asla huzur vermeyecek. huzur ve barış istiyorsak her an savaşa hazır olmak ve güçlü olmak zorundayız" aö

Seçimlere çok az bir zaman kaldı. İstanbul seimlerinde yapılan yolsuzluklar oy hırsızlıkları ve usulsüzlüklerden sonra seçim iptal oldu ve 23 Haziran'da yenilecek İstanbul'da.

Ekrem İmamoğlu olanca şirinliği ve babyface tavrıyla imaj meykırları ( Image Maker) tarafından halka şirin olarak gösterildi. Özellikle AK Partili küskünlerden oy almak için olabildiğince muhafazakar dindar bir imaj ortaya kondu. Kendisine PKK ve Fetö ile ilgili soru sorulduğunda "Gelin bu ülkeyi beraber yönetelim" ön cümlesi ile tavrını mesajını belli etti. Kim ne derse desin.

PKK'nın öldürdüğü işçiler öğretmenler ( Aybüke öğretmenin ölüm yıldönümüydü) hakkında ağzını bıçak açmadı. Ancak Valiye hakaret etmediğini söylese de insanları özellikle kararsız Ak partili seçmenleri de inandıramadı.

Türkiye'de maalesef adam gibi ne Sosyal Demokrat var ne de adam gibi İslamcı kaldı 90'lardan. Diziler halkı mahvediyor, eğitim kalitesiz ve hükümet Fetö ve PKK ile içerde dışarda ise ABD ile mücadele edeceğim diye Eğitim konusuna eğilemedi bile doğru dürüst. 17 senede çok az yol gidildi en sonunda iyi bir MEB göreve geldi ama çok geç oldu. Hükümetin ve Erdoğan'ın sayısız hataları var. Ancak hiç bir şey Hukümetin ve Erdoğan'ın Dış Siyasetteki Venezuelladan Rusyaya kadar olan tavrından daha doğru değil. Sahi İmamoğlu'nun bir sözü olabilir mi Venezuelladaki Amerikan Ambargosuna. Hayır konuşamaz. Çünkü İmamoğlu Amerikanın izin vermediği cümleleri de kuramaz. Kursada sahici olmaz.

En önemli gelişmeler Savunma sanayinde oldu ama malesef Aselsan gibi önemli kurumlardan Mühendisler eskiden öldürülüyordu Amerika tarafından şimdi para ile yüksek maaş ile yurtdışına götürülmekte. Özellikle Hollanda'ya.

Erbakan, rahmetli vefat etmeden önce Erdoğan'ı yetiştirdi onu geleceğin lideri olarak hazırladı. Ancak Erdoğan kendisinden sonra lider olacak hiç kimsenin önünü açmayarak ülke adına çok önemli bir yanlışa imza attı. Oysa mesela söylüyorum Fatih Erbakan geleceğin lideri olarak yetiştirilebilirdi ve İstanbul Belediye başkanlığı seçiminde adayda olabilirdi. Erdoğan'ın siyasi hayatında ilerde en pişman olacağı şey ülkenin geleceğini DONANIMLI bir lider yetiştirmeyerek tehlikeye atmasıdır...

Damat Albayrak, ABD tarafından sevilen birisi olduğunu Trump'ın damadıyla beraber ofisinde resim vermesiyle kanıtlanmış oldu. ABD demek tek bir devlet değil. İçinde 3 tane devlet var aslında birbiriyle çatışıan. Cumhuriyetçiler Efangelistler, Demokratlar ve Şeytan İllüminatisinin adamları. Damat bu yüzden geleceğin lideri olamaz sadece o da teslimiyetçi olur İmamoğlu gibi. (ABD'nin planıda damat ve İmamoğlunun sulandırılmış ve teslim alınmış AK Partili damet ve sulandırılmış teslim alınmış CHP'nin koalisyonlu dönemlerine döndürmek ülkeyi. Başkanlık sistemi yarı başkanlık veya parlementer sisteme geri dönebilir)

Amerika uzun vaadede Rusya'nın Kuzey Akım Projesini yıkmak ve Rus Ekonomisini sırasıyla İran, Venezuella Türkiyeden sonra mahvetmek için planlar yapmakta. Bunun sağlanmasınınön şartı Rus gazının Avrupa'ya daha fazla arz yapmasının önüne geçmek ve Yunanistan'ı Güney Kıbrısı ve AB'yi zengin edecek olan Doğu Akdeniz gazının AB'ye gönderilmesiyle Türkiye'nin stratejik enerji koridoruna darbe indirmek ve Rus ve Almanların Kuzey Akım projesini de çöpe atarak Doğu Akdeniz'de bölgeyi kontrol etmek istemekte. En son Fransa Güney Kıbrısa yerleşti yerleşme şartıda Adada sözde Türk işgaline karşı iş birliği yapılması.

Bu durumda Türkiye'nin atacağı adımlar hiç yok değil elbette. Ancak bu adımları Türkiye ne zaman nasıl atar? Planları nelerdir ne olmalıdır? Sorularına geçmeden önce seçimleri konuşalım.

Ekrem İmamoğlu ve tavrı konuşmaları bana zerre kadar inandırıcı gelmiyor. Çünkü İmamınoğlu  bu konudaki siyasi tavrını yavaş yavaş belli etti ve tavrı "ne işimiz olur S400 ve Doğu Akdenizde" şeklinde olduğunu iyice ortaya koydu. Niye? Çünkü İmamoğlu, direk PKK ve Fetöye içerde tavır alamaz, dışarıda da ABD'ye tavır alamaz, gelecekte başkan olmak ve Erdoğa'nın yada Erdoğa'nın desteklediği adama karşı dikilmek istiyorsa PKK Fetö ve DHKPC sempatizanlarından ve ülke içindeki tüm Amerikancılardan destek alması gerekmekte. Eskiden jakoben Kemalizme karşı Sağcılar işbirliği yapardı Amerikayla. Şimdi ise Solcular yada sözde solcular Amerikayla işbirliği içindeler.

Gelelim önümüzdeki Günlere

1- İstanbul Seçimleri: Seçimlerin galibini kesinlikle AK PArtili seçmenler belirleyecek. Çünkü İstanbulda muhafazakar kişi sayısı Solcu görünümlülerden daha fazla. Ancak Ak Parti içinde çok fazla küskün kızgın var. Bunlar çeşitli nedenlerden dolayı Hükümete kızgın ve kırgınlar. Olayı iç sıyasette değil Amerikanın pisliklerinde gören keskin gözlü seçmenler kesinlikle bu seçimlerde Amerikanın Yunanistan'ın Kıbrıslı Rumların AB'nin Fetönün ve PKK yandaşlarının desteklediği İmamoğluna oy vermezler asla. Heleki son İmamoğlunun çıkışları Vali olayları meselesi İmamoğlun'u kararsız seçmenin gözünde bitirdi.

2- Fetöcüler her seçimde olduğu gb bu seçimdede "Biz muhafazakarız bir çok muhafazakar arkadaş Hükümete ders vermek için oy kullanmayacak sizde oyunuzu kullanmayın" söylemi ile sağ seçmenin sandığa gitmesini engellemektedir. Bunu yapanlar kesinlikle gizli yada açık Fetöcülerdir. Bunu size söyleyen kişileri not edin.

3- Seçimde kararsızlar ABD ile yaşanan Doğu Akdeniz S400 ve Fetö sıkıntılardan dolayı oylarını Binali Yıldırım'a vereceklerdir. Seçimin kazananı kesinlikle bu durumda İmamoğlu olamaz. İmamoğlu seçimi kazanırsa Türkiye Amerikan boyunduruğuna tekrar girmeye başlayacaktır. Belediye üzerinden Hükümet ve Erdoğan yıpratılarak 2023 de Amerika seçimlerde İmamoğlu'nun kazanmasıyla kendisi de zafer kazanacaktır ve 100. Yılında Cumhuriyet kesinlikle bitecektir. Çünkü iktidara Amerika HDP ve Fetö de gelmiş demek olacaktır. Ülkeyi onlarla beraber yönetecektir. 

4- En kötü durum ise, ordu içinde hala Ulusalcı sağlam Atatürkçüler ve Milliyetçiler olsa da, İdlib bombalandığında koridorlarda "Ayı derisinden post Ruslardan dost olmaz" diye bas bas  bağıran hala Amerikan yanlısı tavır takınan Natocu subayların olması (onlar bu seslerin Rusya'dan duyulmadığını sanıyorsa aldanıyorlar, yakında görevden alındıklarında duyulduklarınıda anlayacaklar)  ve Natoya teslmiyet gösterilmesini isteyen kişilerin olmasıdır. Bunlar aynı zamanda yeni bir Fetö darbesinde ordu içinde arıza çıkaracak kişilerdir ve tehlikelidirler. Bunların derin devlet tarafından dikkatle takip edilmesi, ele alınması ve ülkemizin bağımsızlığı ve gücünün kazanılması için Atatürk'ün yaptığı gibi Avrasya'dan destek alınması şarttır ve bunu anlamayan bazı Natocu subayların anlaması sağlanmak zorundadır.

5- S400 füzelerini Amerika'nın istememesinin sebebi kesinlikle Türkiye'ye saldırma planları olmasından dolayıdır. Amerika Türkiye'yi tehdit etmekte, iç işlerine karışmakta (CHP ve İMAMOĞLU bu konuda tamamen sessizdir neredeyse ABD yi destekleyecekler Hükümete karşı)  ve ABD ile NATO baskın planları yapmaktadır. Bu planları yaparken elbette her zaman olduğu gibi her türlü yalana (Türkiyeyi koruma vb) ve medya gücüne başvurmaktan çekinmeyecektir. Amerika'da oyun çoktur ve bu oyunlarını bozan Erdoğan ve S400 dür. Çünkü bu füzeler olduğu sürece Amerikanın ne uçakları ne füzeleri Türkiyeyi vurabilir ve olası savaşta kesinlikle bölgede Türkiye kazanır. Bunu ABD de NATO da biliyor.

6- ABD eğer s400 yüzünden Ambargo koymaya kalkarsa o zaman Türkiye kendi A ve B planlarını devreye sokmalıdır ve bölgede ABD yi mahvedecek süreçlere girmelidir. Halkımızda daha fazla birbiriyle kenetlenmelidir....

a) KKTC'de RUS VE ÇİN ÜSSÜ: Bu kesinlikle ABD ve Nato için doğu Akdenizde sonun başlangıcı olur. AB de bölgede böyle bir senaryoda tüyleri diken diken olur. Mevlüt Çavuşoğlu ve ülkeyi yönetenler 50 sene olmasa bile 20 seneliğine KKTC'de Rusya ve Çin Ortak Deniz ve Hava Üssünü devreye sokabilir. Bunun için en önemli engeller. Türkiye içinde CIA Ajanlarının Doğu Türkistan haberlerini abartarak vermesidir. Diğer yandan Ayasofya'nın Camiye çevrilmesini ısrarla isteyen geri zekalı kitlelerde Fetöcülerdir yada onların siyasetine su taşıyan beyinsizlerdir. Çünkü Aya Sofya Ortodoks Kilisesi idi ve Ruslarla aramızı bozmak için önemli bir plandır bu....

b) Çok zorda kalınırsa Halifelik ilan edilebilir ve Pakistan dahil Tüm İslam Ülkelerine Türkiye'ye yardım çağrısı yapılabilir. Çünkü Türkler ve Türkiye her zaman tarihte Haçlılarla mücadele etmiş en önemli savaşçı ulustur. Savaşmaktan ve ülkelerini sonuna kadar savunmaktan da asla korkmazlar bu uğurda ölmeyide şeref sayarlar. Anadolu gibi zor bir coğrafyayı ele geçirip yaşamanın ön koşulu da zaten budur. Bunu yaptığımızı bilen dünyadaki milyonlarca Müslüman parasal ve insan kaynağı olarak desteklerinin sağlanması Halifenin ilanıyla olacaktır ki bu Türkiye'nin elindeki en büyük Kozdur. Hatta nükleer silahtan bile daha etkilidir. Bir çağrıyla 200 milyonluk Endonezyadan tutunda birkaç milyonluk Nijarya bile bir anda her yerde Amerikan düşmanı olu verdiğini görürsünüz. Bu da yedek planlardan olmak zorundadır.

7- Türkiye, elini çabukl tutmak zorundadır. s400 ler çabuk gelmelidir. eğer s400 de yenilirsek asla Nükleer silahımızda bağımsızlığımızda olamaz. Bizim İmamoğlu gibi Amerikan yanlısı tatlı su solcu görünümlü teslimiyetçilerle işimiz olamaz. Türk ordusu içinde ve siyasal hayatın içinde ne kadar Amerikan yanlısı varsa deşifre olmalıdır. Unutmamlı ki FETÖ de Amerikan yanlısı, Abdullah Gül, Davutoğlu, Babacan eski ak partililerin bir kısmıda bu potada iş birlikleri içindedirler. Bunların tamamı ABD'ye karşı mücadele edilemez ancak teslim olunulur anlayışındaki kitlelerdir. Türkiye hem bunlarla içerde hemde dışarda ABD nin bizzat kendisi ile mücadele etmek zorundadır. Sudan da malesef şu an yenildik. Ancak ilerde Sudanı tekrar ABD 'nin elinden alacağız. Özellikle 6. madde nin b) bendinde yazılanları dikkatle okursanız ve azıcık coğrafya sosyoloji siyaset biliyorsanız ne demek istediğimi gayet iyi anlarsınız.

8- Hukümetin içinde en tehlikeli kanat, Erdıoğan'ın etrafını saran adına Pelikan denilen gruptur. Bunlar tıpkı Fetö gb yapılandılar, geçmişte İslami Devrim çabalarımızı kendi kapitalist hedef ve amaçları ve güç edinimi içinde kullandılar. Bunlar Bin Ali beye büyük darbe indiren güruhtur ve kesinlikle kontrol altına alınmazlarsa çok daha tehlikeli olacaklardır zira devlet aklı eleştirrel bakar realisttir. Bunlarsa Erdoğanın etrafını çevreleyip uzağı yakın yakını zuak gösteren güruhtur. Bunlarda kurtulundukça realist siyaset ve manevralar ancak yapılabilir.

9- Sonuncu olarak mesajım İslam Astrolojisi takipçilerine. İslam Astrolojisi, sosyal medya sayfaları ve Web sitesi kesinlikle Astroloji konusunda yansızdır. Bir çok ASTROTETİKÇİ'nin aksine olanı mertçe açıklar. ASTROTETİKÇİLERİ DEŞİFRE EDER.
Ülkemizin yükseleni yengeç, 7 ortaklıklar evinden Plüton ve Satürn geçmekte. Eski müttefikleri ile arası bozuktur. Bozulacağınıda yıllar önce açıkladım. 2011 de 23 Aralıkta TNT kanalında o zaman ne söylediysem şimdide söylüyorum. O zaman 2012 ve 2015 arasında çok çetin sınavların olacağını açıklamıştım. Olduda. Ancak 2015 2017 arasında da ekonomik saldırılara da ülkemiz göğüs gerdi. Ayrıca sosyal medya hesaplarımdan başlattığım #DöviziniTürkiyeİçinBOZ yazısını çeşitli medya organlarına yollamış ve Ayyıldız TİM'inde destekleriyle tüm üle sathına yayılmıştı. Savaşımızı o zaman devam ettirdik ve hala devam ettirmekteyiz. Kazanan kesinlikle halkımız olacaktır. Jupterin 2020 yılında 7. evden geçmesiyle yaşanan gerginliklerde nefes alma durumu ortaya çıkacaktır. Ancak. 7. evdeki Temmuzdaki tutulma Satürn ve Plütonun etkisiyle çok sert çıkışların ortaya çıkmasına neden olabilecektir. Erdoğan, hayatının en önemli kararını alacaktır. Bu karar S400 lerin alınıp kurulması, alınıp kurulmaması, alınmaması vb seçeneklerden biri olacaktır. Halk olarak benim tavsiyem kesin  olarak alınması ve s400 lerin Toros dağlarına Muğlaya İstanbula yerleştirilmesidir. Bu sayede ABD Doğu Akdenizde istediği tı oynatamayacaktır. Eğer Ambargolarda uygularsa KKTC'de Rus ve Çin ortak Askeri üssü KKTC ile diplomatik ilişki başlatılması şartıyla kabul edilebilir. Çin Rusya ile tüm ilişkiler arttırılıp NATO'nun yalvartılması sağlanmalıdır. Eğer dişimizi sıkarsak sadece 1 sene daha dişimizi sıkarsak 2020 yılının ikinci yarısı bizim ve ülkemiz için çok daha iyi olacaktır. Ancak bu sıcak yazı çok iyi bir şekilde atlatmamız gerek. ALLAH YARDIMCIMIZ OLSUN.....

Kendinize şu soruyu sorun.

Natoda en büyük ikinci orduya sahip olan en güçlü olan ülkeleden Türkiye'nin bir siyasetçisi neden şimdiye kadar NATO'da genel sekreter olamadı? Evet, Batı böyledir işte. Kendisine Hizmet edenlere bile o görevi vermedi. Mesela Kazakistan'ın Nükleer gücünün yok edilemsini sağlayan Hikmet Çetin sadece Afganistan'da en yüksek sivil yönetici olabildi. Hikmet Afganistandan sevilen bir isimdir. Siz anlayın gerisini. 

BU VİDEOYU DA DİKKATLE İZLEYİNİZ
https://www.youtube.com/watch?v=Qd79T4OUEfs