Cameron'un 3000 yılı ve 28 Şubatçıların 1000 Yılı Çuvalladı |
Britanya geçen yüzyıla kadar topraklarında
güneş batmayan bir imparatorluktu. Britanya’dan önce İrlanda ayrıldı ve
yıllarca Kuzey İrlanda bağımsızlık yanlısı IRA ile çatıştı. AB’ye üye oldu ama
AB içinde her zaman kaçamak güreşti. Mesela Avro’ya girmedi. AB aslında
Britanya’nın Avro ve Schengen anlaşmalarına imza koymamasıyla eksikti. AB’den
bolca faydalandı Britanya. Mesela İskoçya’da bağımsızlık referandumunda
çoğunluğu cimri ve fakirlikten çok korkan İskoçları Better Togather ile
korkuttu. İskoçya ekonomik sorunlarla karşılaşacağını sandığı için
bağımsızlıktan bile vazgeçti.
Britanya’ya göçün artma endişesiyle
Britanya’lılar AB’ye hayır dediler. Cameron “Türklerin üyeliği 3000 sene sürer”
derken Britanyanın üyeliği gitti. Bu sözler bana 28 Şubatçı generallerin “28
Şubat 1000 yıl devam eder” dedikten sonra tükenişini hatırlattı.
Daha dün Deli Tayyip AB’ye HDP üzerinden
“Bunlar iyi günleriniz” mesajını verirken aslında Cuma sabahında olacak
olanları söylemek istedi. İlk defa bir Türk siyasetçisi hemde Devletin en
tepesindeki adam RTE –ki ben kendisine
bu yüzden Deli diyorum, zira yaptıkları ve söyledikleri ülke menfaatleri
açısından çok cesaret isteyen işler- “Bizleri AB’ye almıyorsunuz çünkü
Müslümanız diye bunu yapmıyorsunuz” dedi. Bu gerçekten müthiş bir sözdür. Bu
sözün AB içinde yansıması olmasa bile İslam ülkeleri ve Rusya’da mutlaka
yansıması olacaktır.
Peki bundan sonra AB’de Britanya’da
Türkiye’de bu olayın yansıması ne olacak?
Britanya
Açısından;
-Britanya’da AB’ye HAYIR diyenler bilmeden
İSKOÇYA’NIN BAĞIMSIZLIĞINA EVET dediklerini ilerde bilecekler. Britanya AB’ye
hayır dediği için AB’nin antlaşma yaptığı ülkelerle yeniden gümrük ve siyasal
antlaşmalar yapmak zorunda.
-Britanya, bundan sonra Common Wealth
denilen İngiliz Milletler Topluluğuna daha fazla yönelerek eski imparatorluk
gücüne ulaşmaya çalışacaktır. AB’yi bunun önündeki engel olarak görüyordu.
-İngiliz Poundu kısa vadede değer kaybetmeye
devam eder, sürecin tamamlanmasından sonra ve AB’nin Avro’sunun güç
kaybetmesinden yada yok olmasından sonra değer kazanma trendine girer. Ancak
ilerde Kuzey İrlanda İskoçya ve Galler’in bağımsızlık trendine girmesi ve
birinin bile bağımsız olması Britanya’yı mahveder.
-AB eğer birliğini her şeye rağmen korumayı
becerebilirse o zaman AB ve Britanya’nın arasında siyasal ve ekonomik rekabette
başlar.
AB
Açısından;
-AB yaşanan göçler krizinden sonra ciddi bir
itibar kaybına uğradı. Bu prestij kaybı AB’yi üyeler açısından bir cazibe ve
umut olmaktan çıkardı.
-AB’nin yaşadığı bu itibar kaybı Avro’yu da
vuracaktır Avro Dolar karşısında 16 senedir yaşadığı üstünlüğü kaybedecektir.
ABD Merkez Bankasının inatla faizi arttırmamasının nedeni Britanya’daki
seçimlerde AB’ye HAYIR ın çıkacağını tahmin ederek faiz artırımına gerek
kalmadan AB ‘nin alacağı bu yaradan sonra yeniden en güçlü rezerv parası olmaya
başlayacaktır.
-AB kendi üyeliğini Avrupa ülkeleri arasında
siyasal koodinasyonun demokratikleşmenin sağlanması için koz olarak
kullanıyordu. Özellikle Almanya ve Fransa bunun nimetlerinden yararlanmaktaydı.
-AB aslında son 25 senedir ciddi bir sorunu
göremedi. Kıtada Avrupalı ırk yok olmaktaydı. Beyaz Avrupalı Hristiyan mensubu
ırklar çocuk yapmıyor aile kurmuyor kurulan aileler dağılıyordu ( Bu süreci
şimdi Türkiye yaşamaya başladı). Bu demografik olarak bitişti, beğenmedikleri
göçmenler olmasa ve onlarınçalışarak ödedikleri vergiler ve sigorta primleri
olmasa AB de emeklilere para ödemesi durabilirdi. Ancak çöküş sürecinin devam
ettiğini anlamadılar. Avrupa Birliği değil Avrasya Birliği olma gayretinde
olamadılar. Oysa Avrupa Birliği Rusya ve Türkiye ile Birlik oluşturmadıkça bir
gün biteceği aşikardı. Kendileri bitmesin diye ve sömürmek için Putin’in ve
Erdoğan’ın gitmesi için Rus Baharı için ve Türk Baharı Gezi, Feto ve PKK
üzerinden siyaset yaptılar sonuç ise aldıkları beddua yüzünden dağılma
sürecidir. Bu süreçte çok insanın ahı var, Bosna’nın ahı var, Türklerin
zamanını ve parasını( Milli Görüşün Deutsche Bank’taki şimdi rakamlarla 400
milyar Dolarına el koydular) çaldılar, bunların bir şekilde bedel olarak ödenmesi
gerekiyordu bu oldu.
-Britanya’nın ayrılmasını başka ülkelerde
takip edecektir. Türkiye’nin güçlenmesi için AB’nin dağılması gerek. Bu yüzden
bir sonraki referandumlar Hollanda da Fransa da ve Almanya’da olduğunda Türk
kökenli AB Vatandaşları ayrılma yönünde oy kullanmalılar ve birikimlerini AB
Bankalarından Türk DEVLET bankalarına aktarmalılar. Bunu yapmayacaklarsa
kendilerine Türk ve Müslüman’ım demesinler. Madem AB bize Kimlik yüzünden
üyelik vermedi eh bunun da bir bedeli olmalı onlara.
-Bu referandum AB içinde yükselen ayrılıkçı
sesleri güçlendirecek ve bundan sonra Hollanda’dan başlayarak sırasıyla Fransa,
İtalya’da ayrılmak için referandum yapacaklardır.
Dünya
Açısından;
-İran petrolden elde ettiği gelirleri AVRO
olarak rezerv edeceğini ve dolardan vazgeçtiği duyurmuştu. Dünyada ABD karşıtı
ülkeler ABD’de den kaçtıkları için ehveni şer diye AVRO’yu tercih ettiler ancak
bu durum yeniden tersine dönecek.
-Rusya kendisini dağıtmaya çalışan Britanya
ve AB’ye karşı direndi ve AB’nin kendisi ve ilerde Britanya dağılma sürecine
girmiş bulunmakta. AB’nin dağılması demek giğer birliklerin mesela KEİ’nin daha
fazla öne çıkması demek. Balkan Ülkeleri Birliği, Doğu Avrupa Birliği, Avrasya
Birliği, Orta Doğu Birliği, Orta Asya Birliği hız kazanabilir. KEİ’ye Türkiye’yi
davet eden Rusya ile yeni bir başlangıç yapılabilir. Bu çok önemli.
-Çin, Rusya, Pakistan ve Hindistan da önemli
bir birlik oluşturabilir. Dünyanın Avro’dan daha fazla güvenilir bir para
birimine ihtiyacı var. Dolar ve Avro eski gücünü kaybetti.
Türkiye
Açısından;
-David Cameron Türkiye’ye 3000 sene AB’ye
giremez diyordu. Bunu söylemesinden sonra üç hafta bile geçmeden referandumdan
sonra Britanya artık AB üyesi olmaktan çıktı. Cameron’ın bu açıklamaları tıpkı
28 Şubatçı desteklediği darbecilerin konuşmasıyla aynı DNA’dandı. Onlarda 28
Şubat 1000 sene sürecek demişti hepsi yenildiler. Britanya’nın AB’den çıkması
Türkiye adına zaferdir. Britanya asla Avrupalı bir ülkede olmamıştır.
Toprakları adadır ve Avrupa kıtasıyla bir bağlantısı bile yoktur. Londra’nın
Avrupayla bağlantısıda yoktur. Edirne, İstanbul gibi Avrupa kıtasının içinde
yer alan ve tarihte Avrupa kıtasının tarihinin yazıldığı yerlerdir. Bu iki
şehir Türkiye’dedir. İstanbul ve Türkiye olmadan ne AB ne de NATO Birliğini
sağlayamaz. Türkiye önce AB’yi halka referandumla “Tamam mı, devam mı?” diyerek
çıksa sonra Nato’dan çıksa bu iki Birliğin Orta Doğu’da Orta Asya’da, Karadeniz’de
nefesi kesilir. O kadar çok Müslüman ve Türk düşmanları ki, Türkiye’nin
muhteşem Jeopolitik, jeo stratejik, Jeo ekonomik, Jeo demografik önemini
bilmelerine rağmen AB’nin içine almadılar. RTE’nin açıklaması beni çok
şaşırtmıştı “Müslüman olduğumuz için bizi almadınız” işte bu AB’yi bitiren
sözdür. İncirlik Hava üssüne Alman askerleri ve komutanları Nato kapsamında
alınırken, Alman siyasetçilerinin İncirlik’e sokulmamasının nedenide budur.
Nato da askeri olarak beraberiz ama siyasal olarak bundan sonra rakibiz.
Nerede?
Balkanlarda, Bosna da, Orta Doğu’da, Orta
Asya’da ve daha bir çok yerde…
-Türkiye zayıflayıp prestij kaybeden AB’ye
bundan sonra hiç eyvallah etmez. Çünkü zaten dağılmaya yüz tutmuş, sömürüyle
ayakta yürürken birden sömürü kanalları tıkanan AB şu an Türkiye açısından
itibarsızdır. Hele hele Ermeni Soyırımı tasarıları, PKK Terör örgütüne destek
vermeleri bardağı taşıran son damlalardır.
-Bundan sonra RTE ve onun yönettiği Türkiye’nin
eli daha güçlüdür. Türkiye’de AB yanlısı ve Batı yandaşı zihniyet kaybetmiştir.
Dikkat edilmesi gereken ucuz milliyetçilik yapılmaması ve Osmanlıcılık ideoloji
olarak konacaksa bunun revize edilmiş Başkanlık ve Eyalet sistemi ile olması
gerekmektedir. İslam Ülkeleriyle iş birliği daha da arttırılmalı. Rusya ile
ilişkiler eskisi gibi olması için çabalamalı ve Suriye’de barış için sonuna
kadar diploması zorlanmalı. İslam Ordusu nasıl kurulduysa İslam Ortak Pazarı
kurulmalı. İslam Bankası ve Ortak Para Brimi oluşturulmalı. İslam Borsasının
Merkezi İstanbul olmalı. Türkiye’nin önü açık. Eğer RTE’ye suikast yapmazlarsa
veya ölmezde sağ kalırsa, onun yönettiği Türkiye bunları görecektir. Yapılması
gereken Türkiye’de ahlak ve adaletin tesisine önem verilmesi. Gerisi Allahın
izniyle gelir.
Geçmiş, şimdi ve geleceğe ışık tutan bi analiz olmuş. Tebrik ediyorum elinize sağlık.
YanıtlaSilAllah razı olsun...
Sil