"Amerika bize asla ama asla huzur vermeyecek. huzur ve barış istiyorsak her an savaşa hazır olmak ve güçlü olmak zorundayız" aö
Seçimlere çok az bir zaman kaldı. İstanbul seimlerinde yapılan yolsuzluklar oy hırsızlıkları ve usulsüzlüklerden sonra seçim iptal oldu ve 23 Haziran'da yenilecek İstanbul'da.
Seçimlere çok az bir zaman kaldı. İstanbul seimlerinde yapılan yolsuzluklar oy hırsızlıkları ve usulsüzlüklerden sonra seçim iptal oldu ve 23 Haziran'da yenilecek İstanbul'da.
Ekrem İmamoğlu olanca şirinliği ve babyface tavrıyla imaj meykırları ( Image Maker) tarafından halka şirin olarak gösterildi. Özellikle AK Partili küskünlerden oy almak için olabildiğince muhafazakar dindar bir imaj ortaya kondu. Kendisine PKK ve Fetö ile ilgili soru sorulduğunda "Gelin bu ülkeyi beraber yönetelim" ön cümlesi ile tavrını mesajını belli etti. Kim ne derse desin.
PKK'nın öldürdüğü işçiler öğretmenler ( Aybüke öğretmenin ölüm yıldönümüydü) hakkında ağzını bıçak açmadı. Ancak Valiye hakaret etmediğini söylese de insanları özellikle kararsız Ak partili seçmenleri de inandıramadı.
Türkiye'de maalesef adam gibi ne Sosyal Demokrat var ne de adam gibi İslamcı kaldı 90'lardan. Diziler halkı mahvediyor, eğitim kalitesiz ve hükümet Fetö ve PKK ile içerde dışarda ise ABD ile mücadele edeceğim diye Eğitim konusuna eğilemedi bile doğru dürüst. 17 senede çok az yol gidildi en sonunda iyi bir MEB göreve geldi ama çok geç oldu. Hükümetin ve Erdoğan'ın sayısız hataları var. Ancak hiç bir şey Hukümetin ve Erdoğan'ın Dış Siyasetteki Venezuelladan Rusyaya kadar olan tavrından daha doğru değil. Sahi İmamoğlu'nun bir sözü olabilir mi Venezuelladaki Amerikan Ambargosuna. Hayır konuşamaz. Çünkü İmamoğlu Amerikanın izin vermediği cümleleri de kuramaz. Kursada sahici olmaz.
En önemli gelişmeler Savunma sanayinde oldu ama malesef Aselsan gibi önemli kurumlardan Mühendisler eskiden öldürülüyordu Amerika tarafından şimdi para ile yüksek maaş ile yurtdışına götürülmekte. Özellikle Hollanda'ya.
Erbakan, rahmetli vefat etmeden önce Erdoğan'ı yetiştirdi onu geleceğin lideri olarak hazırladı. Ancak Erdoğan kendisinden sonra lider olacak hiç kimsenin önünü açmayarak ülke adına çok önemli bir yanlışa imza attı. Oysa mesela söylüyorum Fatih Erbakan geleceğin lideri olarak yetiştirilebilirdi ve İstanbul Belediye başkanlığı seçiminde adayda olabilirdi. Erdoğan'ın siyasi hayatında ilerde en pişman olacağı şey ülkenin geleceğini DONANIMLI bir lider yetiştirmeyerek tehlikeye atmasıdır...
Damat Albayrak, ABD tarafından sevilen birisi olduğunu Trump'ın damadıyla beraber ofisinde resim vermesiyle kanıtlanmış oldu. ABD demek tek bir devlet değil. İçinde 3 tane devlet var aslında birbiriyle çatışıan. Cumhuriyetçiler Efangelistler, Demokratlar ve Şeytan İllüminatisinin adamları. Damat bu yüzden geleceğin lideri olamaz sadece o da teslimiyetçi olur İmamoğlu gibi. (ABD'nin planıda damat ve İmamoğlunun sulandırılmış ve teslim alınmış AK Partili damet ve sulandırılmış teslim alınmış CHP'nin koalisyonlu dönemlerine döndürmek ülkeyi. Başkanlık sistemi yarı başkanlık veya parlementer sisteme geri dönebilir)
Amerika uzun vaadede Rusya'nın Kuzey Akım Projesini yıkmak ve Rus Ekonomisini sırasıyla İran, Venezuella Türkiyeden sonra mahvetmek için planlar yapmakta. Bunun sağlanmasınınön şartı Rus gazının Avrupa'ya daha fazla arz yapmasının önüne geçmek ve Yunanistan'ı Güney Kıbrısı ve AB'yi zengin edecek olan Doğu Akdeniz gazının AB'ye gönderilmesiyle Türkiye'nin stratejik enerji koridoruna darbe indirmek ve Rus ve Almanların Kuzey Akım projesini de çöpe atarak Doğu Akdeniz'de bölgeyi kontrol etmek istemekte. En son Fransa Güney Kıbrısa yerleşti yerleşme şartıda Adada sözde Türk işgaline karşı iş birliği yapılması.
Bu durumda Türkiye'nin atacağı adımlar hiç yok değil elbette. Ancak bu adımları Türkiye ne zaman nasıl atar? Planları nelerdir ne olmalıdır? Sorularına geçmeden önce seçimleri konuşalım.
Ekrem İmamoğlu ve tavrı konuşmaları bana zerre kadar inandırıcı gelmiyor. Çünkü İmamınoğlu bu konudaki siyasi tavrını yavaş yavaş belli etti ve tavrı "ne işimiz olur S400 ve Doğu Akdenizde" şeklinde olduğunu iyice ortaya koydu. Niye? Çünkü İmamoğlu, direk PKK ve Fetöye içerde tavır alamaz, dışarıda da ABD'ye tavır alamaz, gelecekte başkan olmak ve Erdoğa'nın yada Erdoğa'nın desteklediği adama karşı dikilmek istiyorsa PKK Fetö ve DHKPC sempatizanlarından ve ülke içindeki tüm Amerikancılardan destek alması gerekmekte. Eskiden jakoben Kemalizme karşı Sağcılar işbirliği yapardı Amerikayla. Şimdi ise Solcular yada sözde solcular Amerikayla işbirliği içindeler.
Gelelim önümüzdeki Günlere
1- İstanbul Seçimleri: Seçimlerin galibini kesinlikle AK PArtili seçmenler belirleyecek. Çünkü İstanbulda muhafazakar kişi sayısı Solcu görünümlülerden daha fazla. Ancak Ak Parti içinde çok fazla küskün kızgın var. Bunlar çeşitli nedenlerden dolayı Hükümete kızgın ve kırgınlar. Olayı iç sıyasette değil Amerikanın pisliklerinde gören keskin gözlü seçmenler kesinlikle bu seçimlerde Amerikanın Yunanistan'ın Kıbrıslı Rumların AB'nin Fetönün ve PKK yandaşlarının desteklediği İmamoğluna oy vermezler asla. Heleki son İmamoğlunun çıkışları Vali olayları meselesi İmamoğlun'u kararsız seçmenin gözünde bitirdi.
2- Fetöcüler her seçimde olduğu gb bu seçimdede "Biz muhafazakarız bir çok muhafazakar arkadaş Hükümete ders vermek için oy kullanmayacak sizde oyunuzu kullanmayın" söylemi ile sağ seçmenin sandığa gitmesini engellemektedir. Bunu yapanlar kesinlikle gizli yada açık Fetöcülerdir. Bunu size söyleyen kişileri not edin.
3- Seçimde kararsızlar ABD ile yaşanan Doğu Akdeniz S400 ve Fetö sıkıntılardan dolayı oylarını Binali Yıldırım'a vereceklerdir. Seçimin kazananı kesinlikle bu durumda İmamoğlu olamaz. İmamoğlu seçimi kazanırsa Türkiye Amerikan boyunduruğuna tekrar girmeye başlayacaktır. Belediye üzerinden Hükümet ve Erdoğan yıpratılarak 2023 de Amerika seçimlerde İmamoğlu'nun kazanmasıyla kendisi de zafer kazanacaktır ve 100. Yılında Cumhuriyet kesinlikle bitecektir. Çünkü iktidara Amerika HDP ve Fetö de gelmiş demek olacaktır. Ülkeyi onlarla beraber yönetecektir.
4- En kötü durum ise, ordu içinde hala Ulusalcı sağlam Atatürkçüler ve Milliyetçiler olsa da, İdlib bombalandığında koridorlarda "Ayı derisinden post Ruslardan dost olmaz" diye bas bas bağıran hala Amerikan yanlısı tavır takınan Natocu subayların olması (onlar bu seslerin Rusya'dan duyulmadığını sanıyorsa aldanıyorlar, yakında görevden alındıklarında duyulduklarınıda anlayacaklar) ve Natoya teslmiyet gösterilmesini isteyen kişilerin olmasıdır. Bunlar aynı zamanda yeni bir Fetö darbesinde ordu içinde arıza çıkaracak kişilerdir ve tehlikelidirler. Bunların derin devlet tarafından dikkatle takip edilmesi, ele alınması ve ülkemizin bağımsızlığı ve gücünün kazanılması için Atatürk'ün yaptığı gibi Avrasya'dan destek alınması şarttır ve bunu anlamayan bazı Natocu subayların anlaması sağlanmak zorundadır.
5- S400 füzelerini Amerika'nın istememesinin sebebi kesinlikle Türkiye'ye saldırma planları olmasından dolayıdır. Amerika Türkiye'yi tehdit etmekte, iç işlerine karışmakta (CHP ve İMAMOĞLU bu konuda tamamen sessizdir neredeyse ABD yi destekleyecekler Hükümete karşı) ve ABD ile NATO baskın planları yapmaktadır. Bu planları yaparken elbette her zaman olduğu gibi her türlü yalana (Türkiyeyi koruma vb) ve medya gücüne başvurmaktan çekinmeyecektir. Amerika'da oyun çoktur ve bu oyunlarını bozan Erdoğan ve S400 dür. Çünkü bu füzeler olduğu sürece Amerikanın ne uçakları ne füzeleri Türkiyeyi vurabilir ve olası savaşta kesinlikle bölgede Türkiye kazanır. Bunu ABD de NATO da biliyor.
6- ABD eğer s400 yüzünden Ambargo koymaya kalkarsa o zaman Türkiye kendi A ve B planlarını devreye sokmalıdır ve bölgede ABD yi mahvedecek süreçlere girmelidir. Halkımızda daha fazla birbiriyle kenetlenmelidir....
a) KKTC'de RUS VE ÇİN ÜSSÜ: Bu kesinlikle ABD ve Nato için doğu Akdenizde sonun başlangıcı olur. AB de bölgede böyle bir senaryoda tüyleri diken diken olur. Mevlüt Çavuşoğlu ve ülkeyi yönetenler 50 sene olmasa bile 20 seneliğine KKTC'de Rusya ve Çin Ortak Deniz ve Hava Üssünü devreye sokabilir. Bunun için en önemli engeller. Türkiye içinde CIA Ajanlarının Doğu Türkistan haberlerini abartarak vermesidir. Diğer yandan Ayasofya'nın Camiye çevrilmesini ısrarla isteyen geri zekalı kitlelerde Fetöcülerdir yada onların siyasetine su taşıyan beyinsizlerdir. Çünkü Aya Sofya Ortodoks Kilisesi idi ve Ruslarla aramızı bozmak için önemli bir plandır bu....
b) Çok zorda kalınırsa Halifelik ilan edilebilir ve Pakistan dahil Tüm İslam Ülkelerine Türkiye'ye yardım çağrısı yapılabilir. Çünkü Türkler ve Türkiye her zaman tarihte Haçlılarla mücadele etmiş en önemli savaşçı ulustur. Savaşmaktan ve ülkelerini sonuna kadar savunmaktan da asla korkmazlar bu uğurda ölmeyide şeref sayarlar. Anadolu gibi zor bir coğrafyayı ele geçirip yaşamanın ön koşulu da zaten budur. Bunu yaptığımızı bilen dünyadaki milyonlarca Müslüman parasal ve insan kaynağı olarak desteklerinin sağlanması Halifenin ilanıyla olacaktır ki bu Türkiye'nin elindeki en büyük Kozdur. Hatta nükleer silahtan bile daha etkilidir. Bir çağrıyla 200 milyonluk Endonezyadan tutunda birkaç milyonluk Nijarya bile bir anda her yerde Amerikan düşmanı olu verdiğini görürsünüz. Bu da yedek planlardan olmak zorundadır.
7- Türkiye, elini çabukl tutmak zorundadır. s400 ler çabuk gelmelidir. eğer s400 de yenilirsek asla Nükleer silahımızda bağımsızlığımızda olamaz. Bizim İmamoğlu gibi Amerikan yanlısı tatlı su solcu görünümlü teslimiyetçilerle işimiz olamaz. Türk ordusu içinde ve siyasal hayatın içinde ne kadar Amerikan yanlısı varsa deşifre olmalıdır. Unutmamlı ki FETÖ de Amerikan yanlısı, Abdullah Gül, Davutoğlu, Babacan eski ak partililerin bir kısmıda bu potada iş birlikleri içindedirler. Bunların tamamı ABD'ye karşı mücadele edilemez ancak teslim olunulur anlayışındaki kitlelerdir. Türkiye hem bunlarla içerde hemde dışarda ABD nin bizzat kendisi ile mücadele etmek zorundadır. Sudan da malesef şu an yenildik. Ancak ilerde Sudanı tekrar ABD 'nin elinden alacağız. Özellikle 6. madde nin b) bendinde yazılanları dikkatle okursanız ve azıcık coğrafya sosyoloji siyaset biliyorsanız ne demek istediğimi gayet iyi anlarsınız.
8- Hukümetin içinde en tehlikeli kanat, Erdıoğan'ın etrafını saran adına Pelikan denilen gruptur. Bunlar tıpkı Fetö gb yapılandılar, geçmişte İslami Devrim çabalarımızı kendi kapitalist hedef ve amaçları ve güç edinimi içinde kullandılar. Bunlar Bin Ali beye büyük darbe indiren güruhtur ve kesinlikle kontrol altına alınmazlarsa çok daha tehlikeli olacaklardır zira devlet aklı eleştirrel bakar realisttir. Bunlarsa Erdoğanın etrafını çevreleyip uzağı yakın yakını zuak gösteren güruhtur. Bunlarda kurtulundukça realist siyaset ve manevralar ancak yapılabilir.
9- Sonuncu olarak mesajım İslam Astrolojisi takipçilerine. İslam Astrolojisi, sosyal medya sayfaları ve Web sitesi kesinlikle Astroloji konusunda yansızdır. Bir çok ASTROTETİKÇİ'nin aksine olanı mertçe açıklar. ASTROTETİKÇİLERİ DEŞİFRE EDER.
Ülkemizin yükseleni yengeç, 7 ortaklıklar evinden Plüton ve Satürn geçmekte. Eski müttefikleri ile arası bozuktur. Bozulacağınıda yıllar önce açıkladım. 2011 de 23 Aralıkta TNT kanalında o zaman ne söylediysem şimdide söylüyorum. O zaman 2012 ve 2015 arasında çok çetin sınavların olacağını açıklamıştım. Olduda. Ancak 2015 2017 arasında da ekonomik saldırılara da ülkemiz göğüs gerdi. Ayrıca sosyal medya hesaplarımdan başlattığım #DöviziniTürkiyeİçinBOZ yazısını çeşitli medya organlarına yollamış ve Ayyıldız TİM'inde destekleriyle tüm üle sathına yayılmıştı. Savaşımızı o zaman devam ettirdik ve hala devam ettirmekteyiz. Kazanan kesinlikle halkımız olacaktır. Jupterin 2020 yılında 7. evden geçmesiyle yaşanan gerginliklerde nefes alma durumu ortaya çıkacaktır. Ancak. 7. evdeki Temmuzdaki tutulma Satürn ve Plütonun etkisiyle çok sert çıkışların ortaya çıkmasına neden olabilecektir. Erdoğan, hayatının en önemli kararını alacaktır. Bu karar S400 lerin alınıp kurulması, alınıp kurulmaması, alınmaması vb seçeneklerden biri olacaktır. Halk olarak benim tavsiyem kesin olarak alınması ve s400 lerin Toros dağlarına Muğlaya İstanbula yerleştirilmesidir. Bu sayede ABD Doğu Akdenizde istediği tı oynatamayacaktır. Eğer Ambargolarda uygularsa KKTC'de Rus ve Çin ortak Askeri üssü KKTC ile diplomatik ilişki başlatılması şartıyla kabul edilebilir. Çin Rusya ile tüm ilişkiler arttırılıp NATO'nun yalvartılması sağlanmalıdır. Eğer dişimizi sıkarsak sadece 1 sene daha dişimizi sıkarsak 2020 yılının ikinci yarısı bizim ve ülkemiz için çok daha iyi olacaktır. Ancak bu sıcak yazı çok iyi bir şekilde atlatmamız gerek. ALLAH YARDIMCIMIZ OLSUN.....
Kendinize şu soruyu sorun.
Natoda en büyük ikinci orduya sahip olan en güçlü olan ülkeleden Türkiye'nin bir siyasetçisi neden şimdiye kadar NATO'da genel sekreter olamadı? Evet, Batı böyledir işte. Kendisine Hizmet edenlere bile o görevi vermedi. Mesela Kazakistan'ın Nükleer gücünün yok edilemsini sağlayan Hikmet Çetin sadece Afganistan'da en yüksek sivil yönetici olabildi. Hikmet Afganistandan sevilen bir isimdir. Siz anlayın gerisini.
BU VİDEOYU DA DİKKATLE İZLEYİNİZ
https://www.youtube.com/watch?v=Qd79T4OUEfs
BU VİDEOYU DA DİKKATLE İZLEYİNİZ
https://www.youtube.com/watch?v=Qd79T4OUEfs
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.