ŞEHİR veya KÖY ÜZERİNDEN DEVRİM VİZYONU, KOMÜNİST VE İSLAMİ DEVRİM ANLAYIŞI
BENZERLİK VE FARKLILIKLARI
BENZERLİK VE FARKLILIKLARI
Bu Makalede
1- Devrimin anatomisini,
2- Komünist ve İslami Devrim arasındaki Benzerlik ve farkları.
3- Allah'ın devrim konusuna bakışını ve Müslümanları nasıl devrime hazırladığını
4- Devrim ve Kuran ilişkisini okuyacaksınız....
Mao ve Marks'ın Devrimcilikte ayrıldıkları en önemli nokta "Mao devrimin köylerden ve köylülükten doğacağına inanırdı. Marks ise Şehirden ve İşçi Sınıfından devrimin sağlam olacağına inanırdı". Aslında Mao, köylü toplum olan ÇİN için teorisi doğruydu çünkü ÇİN nüfusunun o dönemdeki nüfusu köylüydü en çok. Ayrıca Köylülerde bilinçlilik yüksekti. Maonun öğretisi ÇİN'de haklıydı. Ancak MARKS da Avrupa ve Amerika için ön görülerinde haklıydı ve işçi sınıfı arasından devrimin oluşma olasılığı yüksekti. Tuhaf olan şu ki doğru dürüst işçi sınıfı bile olmayan Rusya'da bu teorinin de tutmuş olması ve işçi sınıfının azınlıkta olmasına rağmen devrimi gerçekleştirmesi tam bir mucizedir. Komünist devrimde devrimin şekli her ne kadar tabandan tavana gibi görünse de tavandan tabanadır aslında. İslami Devrim modellemesi nasıldır? Bunu aşağıda okuyunuz lütfen.
Peki Allah Kuranda Devrimciliğe nasıl bakar?
Bunu anlamak için mutlaka Kuran' okumak ve Hz Muhammedin hayatını da iyi incelemek gerekir. Zira Allah Mekke'de Darül Erkam denilen Erkam'ın evinde Komünist Literatüre göre Hücre evinde çekirdek devrimci 40 kişilik kadro yetiştirilmiş, daha sonra bu kadro İslam Devriminin Medinedeki temelini oluşturmuştur.
Zaten Mekke Dönemi Sureleri genelde Devrimci bir kişilik Etik değerlerle oturtulur, Komünist öğreti Pragmatist kinci ve intikamcıdır ve düşmanına asla acımaz. Düşmanla mücadelede etik değerler asla umursanmaz. Vicdan zaten inkar edilen bir zayıflıktır. En temelde en büyük fark buradadır.
Bir diğer konuda Komünizm de eşit paylaşma vardır, eşit paylaşım adaletin kendisi olarak kabul edilirken Darül Erkam Hücre evinde öğreti önce kardeşini düşünmen gerekir, paylaşımda eşitlik adaletten sayılmaz, devreye medenilik zerafet incelik önce öbürünü düşünme girer, en çok çabalayan en çok acıkan en çoğunu alır (Komünizm de Sovyetlerde bu uygulanmadığı için Komünizmin ilerlemesinde zaafiyet oluştu ve yıkıldı, Küba'da buna daha fazla dikkat edildiği için hala ayakta).
İslam (Mekke ve Medine) devriminde tepeden aşağı bir dönüşümden ziyade tabandan tavana doğru bir dönüşümü daha çok görürüz. Çünkü adam yetiştirme olgusu seneler sürmüştür, o eğitimli kadrolar toplumun değişim ve dönüşümünü de ustalıkla ele almışlar sözleriyle kitleleri yanlarına çekmişlerdir. Akıl her şekilde İlk Müslümanların en büyük yoldaşıydı bu kuran daha sonra yerini akıl düşmanlığına aldı hatta daha da ileri gidilerek Şeytan Aklını kullandığı için "Ben Ateşten yaratıldım bu çaburdan" çıkarımıyla yanıldı denildi. Oysa Allah Dostu denilen o Allah Düşmanları "Allah aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır" Ayetinin üzerini kafirce örttüler ve İslam toplumlarını aklını kullanamayan salak yığınlar haline getirdiler daha sonradan.
Devrimin olması için mutlaka Devrim kelimesi içindeki EVRİM'in de olması gerek. Çünkü Toplumun evrilmesi için mutlaka Hücre Evleri denilen Darül Erkamların oluşması gerekmekte. Bugün eğer Türkiye'de Amerika'ya karşı bir direniş bir mücadele varsa bunun en büyük sebebi 1990 lı yıllardaki İslamcılarında Sol Devrimcilerden etkilenerek Düşmanı iyi tespit etmeleri ve Türkiyenin en büyük düşmanının Emperyalizm ve Bağımlılık olduğunun altının iyi çizilerek bir neslin bu şekilde yetişmenisinin o toplantı evlenrinde sağlanmış olmasıdır. Geleneksel Sağcı kafası asla bu yazılanlara yakın değil yabancıdır, sosyoloji, siyaset bilimi, mantık, sosyal psikoloji, siyasal askeri strateji onların mahallelerinden geçmez. Uzay Mekiğinin civatalarını şeyhlerinin gevşettiğine inanan gerzek yığınlar neden bu şeyhlerin Filistin halkına atılan roketlerin bataryalarını bozamadığını sorgulayamaz bile. Bunlar dinden nemalanan islamın imajınıda mahveden Allah düşmanlarıdır oysa, ancak aksesuara bakılarak bunların inancı temsil ettiği sanılmaktadır...
Belli sabırlı eğitimli bir kitle yetiştirildikten sonra sıra devrime gelir. Devrim olgunlaştıktan sonra gerisin geriye dönülmemesi içinde sağlam bir manifesto şarttır.
Allah Kuranın surelerini işte bu yüzden yerlerini değiştirmiş başa Fatihayı ve 7 sarsılmaz ilkesini almıştır. İmanın Amel şartları asla bir yerde yazmamıştır ama Fatiha Devrimin ters dönmemesi için Allah tarafından başa alınmıştır. Bu ilkerden hemen sonra en büyük tehlikenin Kapitalistleşmek olması dolayısıyla Allah Anti Kapitalist bir sure olan "Bakara"yı da 2. sıraya koymuştur. Bunun arkasından en büyük tehlikenin Peygamberin Allahlaştırılması olacağını bildiği ve devrimi tehdit eden ve ilerde sultancılığa sebebiyet verecek unsurun altını Ali İmran ile çizmiş ve Peygamberin Allah veya Sultan olmasının önüne geçmiştir. BU PEYGAMBER KİŞİLİĞİNİ ABDUHU VE RASULUHU da tutmak ve örneklikten çıkarılmayacak bir Elçi için şarttı. Diğer bir konuda soyolojik olarak ilerlemenin temeli ve devrimin devam ettiricisi olan Kadınların haklarının çiğnenmemesi adına NİSA ( Kadınlar) suresini yerleştirmişti. Ancak müslümanlar o kadar eften püften şeylerle uğraştılar ki bu sosyolojik tespitleri yapabilecek durumda ve entellektüel olgunluğa ulaşabilmiş değillerdi. Bu tespitleri yapan benim gibi Komünist öğreti içinden gelen araştıran müslümanları da İsrail ajanı vb suçlamışlardır ( Şaka demiyorum).
Devrim ve devrimsel başarıda sayısal ölçü var mı?
Allah Kuranda eğitilmiş kavrayan zeki yetişmiş 20 kişinin 200 kişilik güruha galip geleceğinin altını çizer. Dolayısı ile bir ülkenin nüfusunun %10 luk kısmının sağlam kavrayan düşünen üreten zeki müslümanlardan olmasının devrimin gerçekleşmesi açısından temel hedef olduğunun altını çizer.
Eğer Müslümanlar tekrar Altın islam Çağını geri getirmek istiyorlarsa Ladun Havas Cifr gibi Yahudi Kabalist öğreti kökenli ilimler kadar Matematik Fizik Kimya Bioloji Mekatronik vb ilimlere de önem vererek gece gündüz çalışmak zorunda. Aksi taktirde Ladun ilmiyle Mekikten civata söktüğünü iddia ederlerse, Havas ile de Kudüste havasını alırlar, cifr le de sıfırı çekerler. Mesele burada Matematiği Allahın ilmi görme meselesi. Matematif en önemli İlahi İlimdir. Kuran Matematikle inmiştir, Dünya bir yörüngede ilahi aklın hesaplamalarıyla dönüp durmakta.
Ancak bir gerçekliğin altını çizmek gerek. Komünizm'in Orta Asyada, Atatürk'ün Anadoluda Aklı tekrar başa getirmesi olmasaydı biz LA İLAHE ne demek tam olarak kavrayamayacaktık. Oysa Tevhit önce yalancı tanrıları ret etme ateizmiyle başlar İlla Allah'ın deizmiyle biter. Hz Muhammedi Abduhu ile başlatır Rasuluhu ile sonlandırır ama asla Kainatın Efendisi değildir Hz Muhammed bu arapçada Rabbül Alemin demektir ve bunu söylemek de aslında Ali İmranı anlamamak ve şirk demektir.
Devrim şehirlerden daha etkili olur. Bu nedenle adı Yesrip olan bir beldenin adı ŞEHİR (MEDİNE) yapıldı.
Devrim şehirlerden daha etkili olur. Bu nedenle adı Yesrip olan bir beldenin adı ŞEHİR (MEDİNE) yapıldı.
Anlayan ve düşünenlere selam olsun...
Ayhan Özcimbit
Kaynakça:
"Ey Peygamber! İnananları, kavgada ölüm korkusunu alt etmeleri yönünde (şöyle) yüreklendir: Sizden zor durumlara göğüs germesini bilen yirmi kişi çıkarsa, bunlar iki yüz kişiyi tepele(yebil)melidir; sizden böyle yüz kişi çıkarsa, hakkı inkara kalkışanlardan bin kişiyi tepele(yebil)melidir; çünkü onlar bunu kavrayamayan bir güruhturlar." Enfal 65. Ayet Kuran Yazarı Allah
Çalınan Hayatlar Mülteci 2. baskı 2009 Ayhan Özcimbit
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.