Orta Asya’nın sert bozkır ikliminde göçebe kültürü ile bu şekilde doğan Türklük, tarihsel süreçte dünyanın gidişatına askeri, sosyal, kültürel, bilimsel olarak yön vermiş olan bir olgudur. Orta Asya steplerinde tüm Asya’da kuzenlerimiz olan Moğol ırkıyla beraber adaleti, düzeni, medeniyeti taşıyan bir ırktan bahsediyoruz. Düşene el uzatan, aman dileyene kılıç vurmayan, mazlumu koruyan zalime kan kusturan bir ahlak anlayışından ve sorumluluk duygusundan bahsediyoruz.
Türklük ailesinin iki kolu var.
Birisi yukarda saydığım ilkelerle bezenmiş olan ve bu olguyu atasından
anasından aldığı kültür ve yüksek ahlakla yoğuran KAN TÜRKLÜĞÜ, diğeri ise bu
ülküyü Orta Asya’dan alarak başta Avrupa’ya Anadolu üzerinden taşıyan ve özünü
Hoca Ahmet Yesevi’den alan İslamla yoğrulmuş olan bu hamuru sabırla ve azimle
mücadele ile pişiren gönlünün ekmeğini mazlum ezilen halklarla bölüşen ve bu
yüksek misyonu görüp de buna hayran kalarak gönlünü TÜRKLÜĞE kaptırarak İSLAMLA
şereflenerek Türklük ailesine farklı bir ırktan gelse bile severek bu aileye
katılan GÖNÜL TÜRKLÜĞÜ MİSYONUDUR.
Kan Türklüğünün sınırları Batıda Edirneden,
Budapeşte’den, Estonya, Sancak’ta ki, Üsküp’te ki, Kırcali’deki Balkan
Türklerinden başlar kandaş olduğumuz kuzenlerimizin yaşadığı Ulan Bator, Seul,
Pyon Yang, Tokyo’ya, Altay dağlarını aşıp Bering Boğazından geçip Kuzey Amerika
Eskimoları, Amerikan Kızılderilileri, Maya ve Aztek kabilelerine kadar en
Doğu’ya ulaşır. Kuzeyde Finlandiya’nın Laponya’dan, Moldova’dan Gagavuzya’dan
başlar ve Kuzey Afrika’daki Tuareglere ve Mısır’daki Sudan da yaşamış orada
kalmış olan kandaşlarımıza kadar gider.
Gönül Türklüğünün sınırları ise
AY YILDIZ’IN gölgesinde En Batıda Fas’tan, Senegalden başlar, Pakistan,
Afganistan, Hindistan dan en doğuda Malezya ve Endonezya’ya kadar uzanır.
Kuzeyde Tataristandan Kazan’dan başlar güneyde Afrika’nın güneyindeki Tanzanya
ve Darus Selam’a kadar uzanır.
Görüldüğü gibi Türklük küçük bir
coğrafya değil neredeyse tüm dünyayı kaplayan büyük bir misyon ve gönül
olayıdır.
Eğer bir mazlumun eline diken
batsa gerçekten kan ve gönül Türkü olan bir insanın içi daha başka sızlar. Türk
asla ölümden korkmaz, mazlum ve doğru ilkeler için savaş bir onurdur. Kınayanın
kınamasından korkmaz. Kandıran, korkan, etik ve vicdan dairesi dışında olan ve
güvenilmez olan bir tip asla Türk olduğunu iddia edemez. Çünkü ilkeleri
parametreleri çiğnemiştir ve bu dairenin dışına kanı Türk bile olsa itilir.
Ancak, Türklüğe hayran olan kendini Türk gibi hisseden Adalet ve Ahlakı ilke
edinen her insan bu dairenin içine isterse siyah derili olsun fark etmez
Türklüğün sınırları içine girer. Türkler beyaz ırktır ama kim ezilmişse, ezilen
Afrikalıysa yüreği Afrikanın renginde olur, ezilenin deri rengi Türkün kalbiyle
aynı renkten olur. Çünkü bir Türk bencil olamaz.
İslamın AY ve YILDIZI bugün hem
Kan Türklüğünü hemde GÖNÜL Türklüğünü birleştirmiştir. Azerbaycan Türklerinin
acısını Türkiye Türkleri kalbinde kafasında hem Kan hemde Gönül Türkleri olarak
hissetmiştir. Pakistan ise kanı Türk olmasa da gönlü her daim Türk olan ve daima
Türkleri desteklemiş olan GÖNÜL TÜRKÜ bir ulustur ve kardeşimizdir. Bu
kardeşlik bayrağı Ayyıldız olan Libya’da da geçerlidir Arap olsalar da.
Türklüğü desteklemeye söz vermiş olan Emirlerin ülkesi Katar için de bu
geçerlidir ve tüm Araplar arasında Katar’ın ayrı bir Türkiye sevdası vardır.
Katar Türklere kılıç çekmeyen ihanet etmeyen Arap kabilelerinin kurduğu bir
ülkedir ve Orta Doğudaki Pakistan gibidir.
Türkiye, Azerbaycan, KKTC artık
ortak bir çatı altında Konfederasyon olmalıdır. Bu konfederasyona daha sonra
diğer Kan Türkü ve Gönül Türkü ülkeler katılarak yeryüzünde adaletin ve
vicdanın hakimiyetini kurabilirler. Tıpkı eskiden olduğu gibi. Bu kapsamda
Rusya Federasyo’nunuda bu konfederasyon içinde olması gereken ülkelerden görmek
zorundayız. Rusya Federasyonu’na asla sırtımızı da dönemeyiz. En çok Türkün
yaşadığı ülkelerden biridir Rusya Federasyon’u. Çünkü Lenin, Putin vb hangi
Rus’un geçmişi kazınsa altından mutlaka bir Türk köken, Tatarlık çıkmaktadır.
Rusya Federasyonu’nun geleceği Türklükle beraberdir. Çünkü ülke topraklarında
bir çok Türk yaşamakta ve Türk Cumhuriyetleri bulunmaktadır. Şu anki Rusya federasyonu
Savunma Bakanı Sergei Şoygu da bir Tuva Türkü’dür ve Türkçe anlamaktadır. Rusya Federasyonu da Türkiye ile ilişkilere önem vermektedir. Dünya
Türkleri vizyonunu dar tutamaz. Sadece kan Türklüğüne sıkışamaz, sadece Gönül
Türklüğüne de sıkışamaz. İkisi beraber bir kuşun iki kanadı gibi düşünülerek
hareket edilmeli. Ancak bu sayede dünyanın huzur bulacağı adalet ve vicdani bir
düzen kurulabilir.
Türkler kesinlikle ahlakı bozan
şimdiki dizileri yapamazlar, bunun yerine kendilerine gelmelerini sağlayacak
ERTUĞRUL, METEHAN, FATİH, ATİLLA, CENGİZHAN, TOMRİS, BERKE KAĞAN, ATATÜRK gibi nice yiğitlerin yüksek ahlak
ve adalet olgularını konu alan filmler yapmalıdırlar. Bu diğer ırkları
küçümseyen bir misyon değildir, bu kendi ırkındaki güzellikleri tanıtan yayan
bir misyondur.
Kendine ben Türküm diyen her bir
birey bu geniş vizyon ile hareket etmek zorundadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.