YURTTA MİLLET CİHANDA ÜMMET
2010 yılında yavaş yavaş başlayan, GEZİ'yle start alan ve yıllardır süren GÜLEN-ERDOĞAN, PKK-ERDOĞAN, MUHALEFET-ERDOĞAN mücadelesi 15 Temmuz gecesi yeni bir sürece girdi. Aslında bu mücadele kesinlikle Erdoğan'ın PKK-FETO-DAEŞ mücadelesi değil. Bu Mücadele Türkiye ve İslam Dünyası'nın BATI'yla olan mücadelesidir. Batı dünyasının silahlı ekonomik gücü ABD ve Beyni Londra yıllardan beri İslam dünyasına ve liderlerine otur-kalk-zıpla-hopla-yat-koş gibi emirler vermeye alışmıştı. Alışmıştı yetkisiz ve kendi izniyle onay alınarak atanan Cumhurbaşkanlarına, alışmıştı Londra'nın onayını alarak kurulan partilere, alışmıştı el pençe divan duran Başbakanlara.
2010 yılında yavaş yavaş başlayan, GEZİ'yle start alan ve yıllardır süren GÜLEN-ERDOĞAN, PKK-ERDOĞAN, MUHALEFET-ERDOĞAN mücadelesi 15 Temmuz gecesi yeni bir sürece girdi. Aslında bu mücadele kesinlikle Erdoğan'ın PKK-FETO-DAEŞ mücadelesi değil. Bu Mücadele Türkiye ve İslam Dünyası'nın BATI'yla olan mücadelesidir. Batı dünyasının silahlı ekonomik gücü ABD ve Beyni Londra yıllardan beri İslam dünyasına ve liderlerine otur-kalk-zıpla-hopla-yat-koş gibi emirler vermeye alışmıştı. Alışmıştı yetkisiz ve kendi izniyle onay alınarak atanan Cumhurbaşkanlarına, alışmıştı Londra'nın onayını alarak kurulan partilere, alışmıştı el pençe divan duran Başbakanlara.
Dik Durmak neden önemli?
Türkiye ve Lideri Erdoğan Batı'ya "Artık sizin karşınızda ne derseniz yapacak bir lider yok, artık yeni Türkiye'ye alışın" dedi. Bu mesajı alan Britanya Ajan gazetecileri John Hanahan gibileri Doğu Anadolu'ya yolladı. Daha şehir çatışmaları hendekler kazılmadan kalkışma ayaklanma fragmanları çekildi. YDG-H çılar "Alın bu yeni Türkiye" diye Britanyanın maşalığını daha çatışmalar başlamadan çekilen bu fragmanlarda gösterdiler. Zannetiler ki Türkiye teslim olacak.
Londra ve köpekleri ABD NATO her pisliği çaşaları FETO PKK PYD DAEŞle yapmaya ve terörü yaymaya başladılar.
Erdoğanın elinde sadece iki şey vardı;
1-Samimiyeti
2-Bu samimiyet ve mertlikten dolayı onu seven Yurtta Milleti ve Cihanda Ümmeti.
Beni en çok düşündüren şey şu;
Emperyalizme, siyonizme ve onların başı olan ABD LONDRA'ya karşı bu şeytani İLLÜMİNATİ'ye karşı mücadelede ERDOĞAN'a Allah korusun birşey olursa ne olacak?
Erdoğan sonrasında gelecek olan lider Halkın bu güçlere karşı dik durmasını istemesine yanıt verecek mi?
Yeni lider bu kadar güzel şiir ve Kuran okuyarak milletin ve ümmetin kalbini çalacak bir hırsız olacak mı?
Lider odaklı bir Türkiye'den Misyon odaklı bir Türkiye'ye geçecek miyiz?
Bunu nasıl başaracağız?
Bu soruların cevaplarını tek tek irdeleyelim;
ÜLKE İÇİNDE YAPILMASI GEREKENLER;
1- Erdoğan kendisinden sonra tıpkı kendisi gibi bu misyona sahip insanları yavaş yavaş öne çıkarmalı. Benim yüreğimdeki liderler, Erdoğan'a ve ülkeye kast eden şerefsizleri defalarca kez durdurmuş olan MIT'in müsteşarı Fidandır. Yıldırım, Ala, Kurtuşmuş'ta bu misyonu yürütebilecek insanlar. Ancak asla Gül, Davutoğlu, Babacan vb AK Parti içindeki ABD ve Londra'ya yakın isimler olmaz. Onların liderliğinde tüm duruşlar kazanımlar tamamen elden gider.
2- MIT Müsteşarlığı kesinlikle MIT BAŞKANLIĞI gibi bir isimle tüm İstihbarat birimlerinin orkestra şefi olmalı. JİTEM, EMNİYET İSTİHBARAT, GN KURMAY ÖZEL İSTİHBARAT, DIŞ İŞLERİ İSTİHBARAT vb bir sürü istihbarat birimi İÇ ve DIŞ istihbarat olmak üzere MIT'in çatısında birleşmeli. Güçlü ordu güçlü ülke değil, GÜÇLÜ İSTİHBARAT GÜÇLÜ ÜLKE prensibi yürütülmeli.
3- Devlet kesinlikle Cemaatlerle arasına mesafe koymalı ve asla bir cemaati tutmamalı, çünkü cemaatler en sonunda cemaatçilik yapmakta ve ülke FETO örneğinde olduğu gibi ciddi sorunlar yaşamakta. Devlet okullarda KURAN'ın hem arapçasını hemde Tğrkçe anlamı ve tefsirini derslerinde verdirmeli, siyer dersleride doyurucu olmalı. Esmaül Hüsna ile öğrenciler Allahın Kişiliğini tanımalı. Devlet öğrencilerin ahlakının gelişmesine katkı sağlamalı. Ahlak Polisi gibi Ahlakı cinsellik algılamamalı sadece. Ticaret Ahlakı, eğitim ahlakı, çalışma ve sosyal düzende ahlak geniş şekilde okullarda işlenmeli.
4- Nükleer silah elde etmek ülkenin en önemli amacı olmalı. Bunu kullanmak için değil bunu caydırmak için elde etmeli. Nükleer silahı elde etmemizi sözde müttefikimiz özde düşmanımız NATO asla istemez. Bunu ancak Rusya sayesinde elde edebiliriz. Nükleer silah kadar Nükleer deniz altı ve Uçak Gemileri de kesinlikle olmazsa olmazlardan... Türkiye'nin uluslararası sularda gece gündüz 365 gün dolaşan Nükleer Uçak Gemileri olmalıdır. Bu caydırıcılık ve adaletin sağlanması için lazım. Nerede İngiliz köpekliği yapan Londraya değil ama Müslümanlara bolca saldıran Cihatçılar var, Türk uçakları yerle bir etmeli kamplarını. Ümmetin kendi barış gücü olmalı. Myanmar Arakan'da Nükleer üç tane uçak gemisi olan Türkiye'ye ne diyebilir? Katliam yapabilir mi ARAKAN'da? Türkiye sadece kendi içine değil artık dünya üzerinde gücünü adaletle göstermek zorundadır.
5- Kendilerini 30 sene önceki AET gibi sanan salak bir birlik olan AB, Türkiye olmadan yıkılmaya mahkumdur. Hele hele Erdoğan'a asla dayatma yapamazlar. Vizesiz seyehat Türkiyenin 1963 Ankara Anlaşması üzerinden hakkıyken AB bunu bile kullanmakta. Şu an hiç bir şeyi Türkiyeye koşul olarak dayatamaz. Dayatırsa Türkiye kendi içindeki Mültecilerin gitmek isteyenlerine yol vermelidir.
6- Avrasya Birliği Türkiye'nin ve Asya'nın güçlenmesi için gereklidir zaten AB'de ekonomiyi ve sosyal yaşamı canlı tutan Türklerdir. Eğer AB içindeki Müslümanlar ülkelerine geri dönsün AB ülkelerinin çöküşü daha hızlı olur.
7-Erdoğan kesinlikle ZİRAAT Bankasını yada HALK BANKASINI Ümmetin Bankası ilan etmeli. Sadece şu sözü söylesin yeter "Değerli İslam Ülkelerinde yaşayan Türkiye'yi seven gönül dostlarımız! Halk Bankasını Ümmetin Bankası ilan ediyorum. Sizden ricam Türkiye'ye destek vermek ve güçlenmesini istiyorsanız bu bankaya mevdualarınızı aktarınız, bu sayede Türkiye daha çok güçlenecektir. Bi defa şunu söyleyim, Türkiyenin güçlenmesi demek tümmm İslam coğrafyasının güçlenmesi demektir" desin ertesi gün Halk Bankasına para yağmaz ise ben de Ayhan değilim...
Erdoğan kesinlikle sadece Milletin değil Ümmetin kurtuluş umududur.
Ona bu konuda en büyük destek verecek kişi LONDRA'yı mahvetmek isteyen ve Erdoğan'ın Ümmetin gayri resmi Halifesi olduğunu çok iyi anlayan Vladimir Putin'dir.
Eğer bu mihval üzerinden gidilmezse, eğer Türkiye'nin Uluslararası arenada ADELET'e ve Siyasal ETikliğe dayanan gücünü göstermek için rota belirlenmezse stratejiler oluşturulmazsa bunun için adam yetiştirilmezse o zaman bize ANADOLU'yu ERDOĞAN sonrası dar ederler.
Rabbim Şeytana ve İLLÜMİNATİsine fırsat vermesin...
15 TEMMUZ GECESİ SOKAĞA ÇIKIP ABD NATO MAŞASI FETOCULARA KARŞI DURAN TÜM KARDEŞLERİM İÇİN AŞAĞIDAKİ EZGİYİ PAYLAŞIYORUM...
https://www.youtube.com/watch?v=220-9FqI86A
Beni en çok düşündüren şey şu;
Emperyalizme, siyonizme ve onların başı olan ABD LONDRA'ya karşı bu şeytani İLLÜMİNATİ'ye karşı mücadelede ERDOĞAN'a Allah korusun birşey olursa ne olacak?
Erdoğan sonrasında gelecek olan lider Halkın bu güçlere karşı dik durmasını istemesine yanıt verecek mi?
Yeni lider bu kadar güzel şiir ve Kuran okuyarak milletin ve ümmetin kalbini çalacak bir hırsız olacak mı?
Lider odaklı bir Türkiye'den Misyon odaklı bir Türkiye'ye geçecek miyiz?
Bunu nasıl başaracağız?
Bu soruların cevaplarını tek tek irdeleyelim;
ÜLKE İÇİNDE YAPILMASI GEREKENLER;
1- Erdoğan kendisinden sonra tıpkı kendisi gibi bu misyona sahip insanları yavaş yavaş öne çıkarmalı. Benim yüreğimdeki liderler, Erdoğan'a ve ülkeye kast eden şerefsizleri defalarca kez durdurmuş olan MIT'in müsteşarı Fidandır. Yıldırım, Ala, Kurtuşmuş'ta bu misyonu yürütebilecek insanlar. Ancak asla Gül, Davutoğlu, Babacan vb AK Parti içindeki ABD ve Londra'ya yakın isimler olmaz. Onların liderliğinde tüm duruşlar kazanımlar tamamen elden gider.
2- MIT Müsteşarlığı kesinlikle MIT BAŞKANLIĞI gibi bir isimle tüm İstihbarat birimlerinin orkestra şefi olmalı. JİTEM, EMNİYET İSTİHBARAT, GN KURMAY ÖZEL İSTİHBARAT, DIŞ İŞLERİ İSTİHBARAT vb bir sürü istihbarat birimi İÇ ve DIŞ istihbarat olmak üzere MIT'in çatısında birleşmeli. Güçlü ordu güçlü ülke değil, GÜÇLÜ İSTİHBARAT GÜÇLÜ ÜLKE prensibi yürütülmeli.
3- Devlet kesinlikle Cemaatlerle arasına mesafe koymalı ve asla bir cemaati tutmamalı, çünkü cemaatler en sonunda cemaatçilik yapmakta ve ülke FETO örneğinde olduğu gibi ciddi sorunlar yaşamakta. Devlet okullarda KURAN'ın hem arapçasını hemde Tğrkçe anlamı ve tefsirini derslerinde verdirmeli, siyer dersleride doyurucu olmalı. Esmaül Hüsna ile öğrenciler Allahın Kişiliğini tanımalı. Devlet öğrencilerin ahlakının gelişmesine katkı sağlamalı. Ahlak Polisi gibi Ahlakı cinsellik algılamamalı sadece. Ticaret Ahlakı, eğitim ahlakı, çalışma ve sosyal düzende ahlak geniş şekilde okullarda işlenmeli.
4- Nükleer silah elde etmek ülkenin en önemli amacı olmalı. Bunu kullanmak için değil bunu caydırmak için elde etmeli. Nükleer silahı elde etmemizi sözde müttefikimiz özde düşmanımız NATO asla istemez. Bunu ancak Rusya sayesinde elde edebiliriz. Nükleer silah kadar Nükleer deniz altı ve Uçak Gemileri de kesinlikle olmazsa olmazlardan... Türkiye'nin uluslararası sularda gece gündüz 365 gün dolaşan Nükleer Uçak Gemileri olmalıdır. Bu caydırıcılık ve adaletin sağlanması için lazım. Nerede İngiliz köpekliği yapan Londraya değil ama Müslümanlara bolca saldıran Cihatçılar var, Türk uçakları yerle bir etmeli kamplarını. Ümmetin kendi barış gücü olmalı. Myanmar Arakan'da Nükleer üç tane uçak gemisi olan Türkiye'ye ne diyebilir? Katliam yapabilir mi ARAKAN'da? Türkiye sadece kendi içine değil artık dünya üzerinde gücünü adaletle göstermek zorundadır.
5- Kendilerini 30 sene önceki AET gibi sanan salak bir birlik olan AB, Türkiye olmadan yıkılmaya mahkumdur. Hele hele Erdoğan'a asla dayatma yapamazlar. Vizesiz seyehat Türkiyenin 1963 Ankara Anlaşması üzerinden hakkıyken AB bunu bile kullanmakta. Şu an hiç bir şeyi Türkiyeye koşul olarak dayatamaz. Dayatırsa Türkiye kendi içindeki Mültecilerin gitmek isteyenlerine yol vermelidir.
6- Avrasya Birliği Türkiye'nin ve Asya'nın güçlenmesi için gereklidir zaten AB'de ekonomiyi ve sosyal yaşamı canlı tutan Türklerdir. Eğer AB içindeki Müslümanlar ülkelerine geri dönsün AB ülkelerinin çöküşü daha hızlı olur.
7-Erdoğan kesinlikle ZİRAAT Bankasını yada HALK BANKASINI Ümmetin Bankası ilan etmeli. Sadece şu sözü söylesin yeter "Değerli İslam Ülkelerinde yaşayan Türkiye'yi seven gönül dostlarımız! Halk Bankasını Ümmetin Bankası ilan ediyorum. Sizden ricam Türkiye'ye destek vermek ve güçlenmesini istiyorsanız bu bankaya mevdualarınızı aktarınız, bu sayede Türkiye daha çok güçlenecektir. Bi defa şunu söyleyim, Türkiyenin güçlenmesi demek tümmm İslam coğrafyasının güçlenmesi demektir" desin ertesi gün Halk Bankasına para yağmaz ise ben de Ayhan değilim...
Erdoğan kesinlikle sadece Milletin değil Ümmetin kurtuluş umududur.
Ona bu konuda en büyük destek verecek kişi LONDRA'yı mahvetmek isteyen ve Erdoğan'ın Ümmetin gayri resmi Halifesi olduğunu çok iyi anlayan Vladimir Putin'dir.
Eğer bu mihval üzerinden gidilmezse, eğer Türkiye'nin Uluslararası arenada ADELET'e ve Siyasal ETikliğe dayanan gücünü göstermek için rota belirlenmezse stratejiler oluşturulmazsa bunun için adam yetiştirilmezse o zaman bize ANADOLU'yu ERDOĞAN sonrası dar ederler.
Rabbim Şeytana ve İLLÜMİNATİsine fırsat vermesin...
15 TEMMUZ GECESİ SOKAĞA ÇIKIP ABD NATO MAŞASI FETOCULARA KARŞI DURAN TÜM KARDEŞLERİM İÇİN AŞAĞIDAKİ EZGİYİ PAYLAŞIYORUM...
https://www.youtube.com/watch?v=220-9FqI86A
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.