Erdoğan AK Parti kurulduğundan
beri "beraber yürüdük bu yollarda" dediği arkadaşları neden bir bir terk etti. Neden
birer birer hepsi "yağmurda aynı şemsiyenin altında ıslanırken" birden bire FETO’nun
şemsiyesinin altına girdiler? Halk Erdoğan ve FETO arasında olan her şeyi biliyor mu?
İşte bu soruların cevaplarını bu
yazımda yazacağım.
Daha önce belirttiğim yazdığım
sebepleri burada yeniden yinelemeyeceğim kısaca hatırlatacağım, d Kissenger Amerikası Feto’yu ekseriyeti Batıdaki Türklerin
manüplasyonu için Nato kontr gerillası olarak kurdu. Bu sayede Feto’cu Türkler Nato’cu Batıcı Türkler
olarak kalacaktı, hem Komünizme hemde Antiemperyalist anti kapitalist İslamcılık evrimci devrimcilik bitecekti.
Bu girişim dünya kapitalist sisteminin sigortasıydı. (Bakınız Çalınan Hayatlar; Mülteci ). Kürtlerinde ümmetçi anlayışı ve Türk devletini İslami devlet olarak görmesinin önü Kürt Yurtseverliği adı altında Kürtçülükle PKK ile engellenmesi perdelenmesi sağlandı. Ne kadar Kürtçülük varsa o kadar Türkçülük olacaktı.
Bu girişim dünya kapitalist sisteminin sigortasıydı. (Bakınız Çalınan Hayatlar; Mülteci ). Kürtlerinde ümmetçi anlayışı ve Türk devletini İslami devlet olarak görmesinin önü Kürt Yurtseverliği adı altında Kürtçülükle PKK ile engellenmesi perdelenmesi sağlandı. Ne kadar Kürtçülük varsa o kadar Türkçülük olacaktı.
1985’li yıllarda ABD’den
milyonlarca dolar teşvik alarak işine koyulan FETO, tüm iktidarlar tarafından
desteklendi. Onu sadece AK Partisi desteklemiş değildi.
Erdoğan, partinin başlangıç yıllarında (2001-20010) başlangıçta beraber
yürüdüğü ve beraber ıslandık dediği FETO ülkeyi teslim almak için kritik
yerleri de Erdoğan’dan isteyince her şey değişti. Külahları değiştiler diyebiliriz.
İşte tam bu noktada AK Parti aslında fiilen bölündü.
Neden mi?
Aşağıdaki kısımları dikkatle okuyunuz….
Neden mi?
Aşağıdaki kısımları dikkatle okuyunuz….
Bir tarafta RTE’cı, sonuna kadar Erdoğan'a
ve samimiyetine inanan kesim, diğer tarafta onun tüm eski dava arkadaşları.
Erdoğan’ı birer birer sattılar, yada Erdoğan'la yürür gibi görünüp alttan alttan
Feto’yla ve Siyonistlerle ABD ile iş birliği yapıp utanmadan halkın karşısına
geçip “Ben Feto’nun terör örgütü olduğuna Darbe gecesi inandım” dediler. Bu
büyük bir yalan. Onlar hala FETO’nun yanındadır ve asla FETO’yu ve NATO’yu
desteklemekten geri durmamaktalar.
Niye mi?
Söyleyelim tek tek…
FETO ile beraber Batı çıkarlarıyla
beraber yürümenin Türkiye açısından risksiz ve ülke çıkarları için bunun daha
iyi olacağını düşünen ve Londra Kraliçesine beyat etmenin "itaat et rahat et" felsefesine uygun olduğuna ve güçlü İngiltere’ye yaltaklık yapmanın en iyi yol
olduğuna inanmışlardı bu kesim.
Bunlara göre FETO’yu karşıya
almak demek Nato’yu Washington’u ve Londra’yı ülke olarak karşımıza almak demekti ve yol
yakınken kesinlikle dönülmeliydi. Feto’nun ve NATO’nun zayıflaması ülkede
Demokrasi anlayışı zayıf, jakoben Kemalizme Ulusalcılığa, Rusya, Çin, Hindistan
bloğuna düşmek demek olacaktı. Bu ise son 15 yılda ki (başta başörtüsü vb) tüm kazanımlardan geriye
dönülmesi demekti.
Recep Tayyip Erdoğan kendisinden
bazı bakanlıkları ve MIT’i isteyen FETO NATO ortaklığına sırt döndükten ve
FİDAN’ı getirdikten sonra aslında yüzünü Doğu’ya dönmek istediğini, ABD, Nato,
Londra boyunduruğundan kurtulmak gerektiğini düşünüyordu. Zaten Ulusalcılardan
bazılarının suçsuz yere hapse atıldığına inanıyor hatta bu konuda mesela İlker
Başbuğ gibi adamların hapislerde çürümesine gönlü razı değildi.
Siyasetin tavanında bu savaşlar
çatışmalar olduğundan habersiz kesim RTE’yi desteklemeye ve ulusalcı Kemalistlerde
RTE’ye küfretmeye devam ediyordu. İşi anlayan benim gibi düşünen bir çok gerçek
evrensel sosyal demokrat, Kemalistlerin bu göremediğini görüyorduk ve RTE’nı desteklemeye başlıyorduk. RTE’a eskiden oy verenler onun
Ulusalcılarla yürüme ihtimaline karşı korkuyor ve her şeyin 28 Şubattaki gibi
olacağından endişe ediyordu. Başörtüsü serbestiyetinin kalkacağından endişe
eden bu kesimlerden bazıları FETO yanlısı olmaya başladı eskiden RTE’yi
destekleyenler daha sonra ABİCİ ABLACI FETO takipçiliğinden vazgeçemedi. Bu
kesimler şunu unutmuştu “Baş örtüsü Furuğattır” diyen F. Gülen haksızlığa
uğramış pozisyonuna düştü.
Bu kesimler yanılıyordu.
Bu kesimler yanılıyordu.
Peki bu şekilde Erdoğan
Muhafazakar İslamcı kesim adına büyük bir risk almıyor muydu?
Zira Erdoğan’ın Londra ile
savaşında ona destek verecek kesim vardı o da (TSK içinde) Ulusalcı Kemalistler ve
Ülkücülerdi. Erdoğan Devlet Başkanı olarak savaş boyalarını sürdü, elini
uzattığı ama eline tüküren Bölücü Kürtçü kesimle savaştı. Bu kesimin Erdoğan’a haksızlık yapıp ABD, NATO ve Londra ile
aşik atan PKK’ya hayır demesi ise Kürt kardeşlerimiz arasında Erdoğan hayranlığını arttırdı. Zira her ne
kadar tahsili daha az olsa da Kürt halkı iki dili birden çok iyi bilmenin
avantajına sıradan bir Türke göre daha fazla sahipti. Dolayısıyla bir çok Kürt
uluslararası kumpası görüp İslamın yanında yer alarak ataları Selahaddin
Eyyubiyi tercih ederek Nato Feto ortaklığının Kürt ayağı Selahaddin Demirtaşa
tekme vurdu.
Erdoğan çoğu İslamcı Kürt’ü de
yanına böyle aldı.
Yanına aldığı kesim ona inanan
ona güvenen milyonlarca seçmendi. %52 gibi bir oy alarak göreve ilk tur
seçimiyle gelen Erdoğan FETO’ya daha fazla yüklenmeye karar vermişti. Çünkü her
yerde önüne çıkan engellemeler onun adamları ve brokrasideki ajanları yüzünden
olmaktaydı.
Risk alacak mıydı?
Ulusalcı Kemalist olup Nato’ya Amerika’ya ve Londra’ya hayır diyen hapisteki Balyoz davası sanıklarıyla beraber mi yürüyecekti Feto’nun üzerine?
Ulusalcı Kemalist olup Nato’ya Amerika’ya ve Londra’ya hayır diyen hapisteki Balyoz davası sanıklarıyla beraber mi yürüyecekti Feto’nun üzerine?
Evet. Yapılan tamda buydu.
Gezi’den beri FETO oyununu anlayıp açıkça desteklediğim ve kesinlikle güvenmeye başladığım Erdoğan cephesine hep TSK içine bakmaları buradaki FETOculara dikkat yönünde uyarı yazıları
yazdım defalarca. Zira en büyük yapılanma oradaydı. “Bizim en büyük hedefimiz Ordu
Hizmeti’dir “ diyorlardı. Elbette bu hizmet Ümmet ve İslam adına değil Londra
ve Nato adına kullanılacaktı.
Peki Ulusalcı Anti Emperyalist Kemalistler
Feto’yla mücadelede samimimiydi? Erdoğan Ulusalcı birlikteliği sonrasında
Ulusalcılar Erdoğan’ı ve ona oy verenleri satar mıydı?
Asıl soru ve korku endişe hep bu noktadaydı hep. Ayrılmalar kırılmalar, Erdoğan’a AK Parti içinde kumpas kurmalar, en yakın arkadaşları olan bakanların Bilderberg toplantılardın da “Üzülmeyin Haziran’da Erdoğan Yüce Divana çıkacak” demeleri kadar haince bir tutum takınmaları şaşırtıcı değil hep bu yüzdendi.
Haklılar mıydı peki?
Herkes kendine göre haklıdır. Korkusu büyük olan ve cesareti çok olan elbette yine de yanılır. Ancak Adalet en doğru kararı almak için gereklidir. Eğer Erdoğan Feto’culara karşı orduda Ulusalcılarla poliste ülkücülerle beraber yürüme kararı almasaydı Feto ve NATO ortaklığı bu ülkeyi teslim alır ve Türkiye asla büyümezdi, mahvolurdu.
Asıl soru ve korku endişe hep bu noktadaydı hep. Ayrılmalar kırılmalar, Erdoğan’a AK Parti içinde kumpas kurmalar, en yakın arkadaşları olan bakanların Bilderberg toplantılardın da “Üzülmeyin Haziran’da Erdoğan Yüce Divana çıkacak” demeleri kadar haince bir tutum takınmaları şaşırtıcı değil hep bu yüzdendi.
Haklılar mıydı peki?
Herkes kendine göre haklıdır. Korkusu büyük olan ve cesareti çok olan elbette yine de yanılır. Ancak Adalet en doğru kararı almak için gereklidir. Eğer Erdoğan Feto’culara karşı orduda Ulusalcılarla poliste ülkücülerle beraber yürüme kararı almasaydı Feto ve NATO ortaklığı bu ülkeyi teslim alır ve Türkiye asla büyümezdi, mahvolurdu.
Dolayısıyla Adil olmak demek çok
can yakan, soruları çalıp adamlarını TSK ve Emniyet başta tüm kılcal damarlara
salan bu örgüt kesinlikle ve kesinlikle asla Ülkeyi düşünmemektedir. Bunların
devlet başkanı seçilmemiş F. Gülendir. Milleti cemaatleriydi. Ülkeleri okul ve
kurumlarının bulunduğu her yerdir. Anayasaları Hizmettir. Asla Meclis Bayrak
Ülke tanımazlar ve tanımadıklarını ve haklı olduğumu kalkıştıkları darbeyle
kanıtladılar.
Ulusalcılar Feto’nun yaptığı
darbeyle kendilerini hapislerde buldular. Bunun intikamını darbeyle beraber FEto’dan
almış durumdalar. Kemalist ulusalcıların üst akılları bu darbenin olmasına ve
Feto’nun mahkum olmasına sevindiler. Ülkücüler de öyle. Ülkücüler eskiden beri
FETO’ya güvenmiyor ve onun NATO’ya çalışmasından endişe ediyorlardı. Zira Nato’nun
ne demek olduğunu onlarında üst akılları biliyordu.
Ulusalcılar bu darbe girişiminde
halkın RTE’ye olan bağlılığını çok iyi gördüler. Bir karşı darbeyi yaparlarsa
ülkelerinin gideceği yeri görüyorlardı. İkinci bir darbenin olma olasılığı
yukarıdaki analizi anlamayan kabul etmeyen münferit düşünen Kemalistlerin
kalkışmasıyla olabilir ki bunu bilen FETO şu an “Ne odluda yağlı ballıyken
şimdi ayrıldılar diye saçma sorular soran siyasetten zerre anlamayan” alt
kesimdeki Kemalistlere yem atmaktadır. Bu kesimleri bazılarının Alevi
kesimlerden olduğunu bilen NATO FETO ABD LONDRA ortaklığı şu an ayaklanma
çıkartmak ve fitneler sokarak iç savaş riski arttırmak için Ajan kılığında
gazetecileri BBC üzerinden Türkiye’ye yolladı bile.
Halkımız çok dikkatli olmalı.
Şu an bizler çeşitli görüşlerden
olsak da konu ülkemiz ise cumhuriyet ve demokrasi ise bayrak ise kesinlikle
beraberce Emperyalist aşağılık bu güçlere karşı birleşmeliyiz. Bunu yapmazsak
içimize ciddi fitne sokup Suriyelileşme süreci başlar.
Azıcık kafası çalışan Kemalist,
ülkesini gerçekten seven Ülkücüler, gerçekten kefen giyiciler kesinlikle bu
emperyalist güce Başkomutan Erdoğan, MIT ve Anti Emperyalist ve ülkesini
düşünen TSK mensuplarıyla mucizeler ortaya çıkartabilir.
Cebinden Muska çıkan yüzbaşı
pilot’un kendi halkını hocasının emriyle sorgulamadan bombalaması ise bize
CİAMAAT İslamcılığının ne büyük bir sapıklık ve sapkınlık olduğunu bi kez daha
göstermiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.