www.islamastrolojisi.com "Adalet denge ve huzurun temelidir"

FATİHA EYLEM MANİFESTOSU www.islamastrolojisi.com
1-Etiklik (Eunsü)
2-Müteşekkirlik(Elhamdü)
3-Vicdanilik(ErRahim)
4-Sorumluluk(Yewmiddin)
5-Tevhit(İyyakena)
6-Meşru hedef ve Umutvar olmak(Sırat-ıMustakim)
7-Kimseyi taklit etmemek ve kendin olmak, samimi olmak(Gayrilmağdubi) #KABENİNHAYATŞİFRELERİ KİTABIMDAN ALINTIDIR...

4 Temmuz 2016 Pazartesi

SURİYELİLERE VATANDAŞLIK VERİLMELİ Mİ?

Uzun zamandan beri Türkiye'de bulunmakta Suriyeliler. Türkiye'ye Suriyeden üç ırk geldi. Suriyeli Kürtler Suriyeli Türkler ve Araplar. RTE Suriyelilere Vatandaşlık verilebileceğini söyledi. Bu konuda değişik kesimlerden itirazlar yükseldi hemen. Suriyelilerin Vatandaşlık almasına kim nasıl bakıyor analiz edelim.

CHP'li Ulusalcı Kesimler;
Suriye savaşından kaçanlara bu kesimin çoğu kesinlikle vatandaşlık verilmesini istemiyor. Çünkü Suriyelilerin çoğunun Arap ve Sünni aynı zamanda muhafazakar olduğunu bilmekte bu kesim. Şu an Suriye'den kaçıp Türkiye'de yaşayan en az 3-4 Milyon insan var. Bunlar aileye inanan ve çok çocuk yapan kesimler ve hızla nüfusları artmakta. Bu kesinlikle CHP'nin oy oranlarını özellikle %25'lik kemik oy yapısını aşağı en az %3'ten başlayarak ileriki yıllarda daha fazla düşürecek. Ayrıca Suriye'den gelenlerin toplumsal olarak uyumsuzluğunu da göz ardı etmiyor bu kesim. Gelenlerin çoğunun Ak Parti'ye oy deposu olacağına inanmakta bu kesim ve asla onların vatandaş olmasını istemiyorlar.

MHP'li Milliyetçi kesimler;
Bu kesimin çoğunluğu ise savaştan kaçıp Türkiye'ye sığınmalarını doğru bulmuyor ve vatanları için sonuna kadar savaşmadıkları için onları hain gözüyle görmekteler. Suriye'de kalıp sonuna kadar mücadele etmelerini istediklerinden gelenlerin işe yaramaz hain olduğunu ve kendi ülkesinde bişey yapamayanların ülkesine hayırı olmayanların Türkiye'ye asla hayrı olamayacağını düşünmekteler. Suriye'de kalıp Esad rejimine karşı en güçlü direnişi Türkmenlerin yapmak zorunda olduğunu çok az sayıda Türkmen'in Türkiye'ye geldiğini söylemekteler. 

AK PArtili Muhafazakar Kesimler:
AK PArtinin çoğu muhafazakar destekçisi (Sol destekçileri de var onlar ayrı durumda) destekçisi Suriyelilere vatandaşlık verilmesini istemekteler çünkü onları kendi görüşlerine uygun ve insani olarakta kuçak açılması gereken kardeş olarak görmekteler. Aynı zamanda gelenlerin AK PArtiye oy vereceğinide düşünmekteler. Bu vatandalıkların Hükümete olan desteği arttıracağına da inanmaktalar.

HDP'lilerin Düşüncesi:
Onların bir çoğu Türkiye'yi vatanı gibi görmemelerine rağmen asla Suriyelilere vatandaşlık verilmesinden yana değiller. Şayet Bağımsız Kürdistan devletini kurmuş olsalar sadece Afrin ve Kobani'den gelenlere Irkçılık temelinde baktıkları için hemen pasaport verip askere alırlardı. Ancak böyle bir durum olmadığı için asla çoğunluğu Arap olan göçmenleri asla istemiyorlar.

İŞVEREN ve İŞÇİ Kesimleri;
İşverenlerin çoğu Vatandaşlık verilmesini istemiyor çünkü varandaş olmayan Suriyelilere SGK primi ödemeden kaçak çalıştırmaktalar, onlara daha az ücret ödedikleri için de bu şekilde statüsüz kalmalarını istemekteler. İşçi kesiminin çoğu da onlara vatandaşlık verilmesini istememekte çünkü ellerindeki işlerin artık kalıcı olan Suriyelilere gideceğinden korkuyorlar zira patronlar şu an bile Suriyelileri tercih etmekte ve çoğu vasıfsız yada az vasıflı işçiler onların gitmesini istemekteler bu sayede kendilerine olan ihtiyaç daha fazla olacak ve maaşları artacağına inanmaktalar.

PEKİ GERÇEKTE NE OLMALI? Neden RTE böyle bir söyleme geçti?

Cumhurbaşkanı hatırlanacağu üzere şu istemde bulunmuştu "Her evlenen çiftten 3 çocuk istiyorum " demişti. Ancak Türkiye için tehlike zilleri çalmaya başladı bile. Aile çöküyor, boşanmalar korkunç seviyede, kimse evlenmeye yanaşmıyor. Evlenenler bir iki sene sonra boşanıyor. Boşanmaların sevgi temeli güven temeli ve önce eşim ve çocuklarım anlayışı ortadan tamamen kalkmaya başladı. Bu nüfusun yaşlanması demek, bu Türkiye'nin tıpkı Almanya gibi nüfus yüzünden demografif yapısının çökmesi demek. RTE bunu çok iyi biliyor. Suriyeliler kafa olarak Türkiyenin tam 35 yıl gerisindeler. Yerlere çekirdek çitleyip atabiliyor, sigarayı her yerde içmeye kalkıyorlar (gerçi yavaş yavaş alışıyorlar), otobüste ayakkabılarını çıkartıp diğer yolculara koku ezası çektiriyorlar vb. Dediğim gibi yavaş yavaş alışmaktalar Türkiye'de ki yaşam şekline.

Her nekadar ülke menfaatleri bunu gerektirse de RTE'nin bu kararından sonra şunu görmekteyiz
-RTE Türkiye'nin azalacak nüfusunu ve geleceğini düşünüyor.
-Kesinlikle AB'den ümidini kesti ve Vize serbestiyeti veya üyelik umurunda bile değil, bu normalde başka bir devletin elinde koz olsa bunu sonuna kadar AB'ye karşı kullanır.
-AB'den gelecek 3-6 milyar Avroyu da umursamıyor ve AB'ye kendi kendine yıkılacak birlik olarak görmekte.
-Çifte vatandaşlık vererek Suriye'de söz hakkına sahip olmak istiyor.
-Suriye’de Türk diasporası oluşturmak istiyor.
-Suriye iç savaşı çıkmasaydı Su kıtlığı dolayısıyla savaş çıkacaktı stratejisine kendisini inandıran Davutoğlu’nun DIŞ Siyaseti sonrasında Suriye’de Türkiye destekçisi bir kitle oluşmuş olacak.
-Rusya ve ABD ile Suriye konusundaki müzakerelerde eli güçlenecek.
-İslam Ümmeti’nin Vicdanının oluşmasına katkı sağlamış olacak.

Peki aslında Mültecileri kabul etme vatandaşlığa alma süreci nasıl olmalı? Türkiye bunu biliyor mu?
Hayır…
Olması gereken şu
1-Suriyelilerden Türkçe öğrenmiş, çalışan ve ekonomiye katkı sağlayan, eğitimli ve sermaye sahipleri ülkeye daha fazla katkı sağlayacağı için işlemleri öncelikli olmalı. Bu hayatın gerçeği.
2-Ofislerdeki uzmanlar çok iyi Arapça bilmeli ve mülakata alınan kişinin nereli ve hangi tür lehçe Arapça bilmekte bunu anlayabilmeli. Aileleri hakkında bilgi almalı kayıt tutulmalı. Bu olmazsa bunun acısını çeker Türkiye zira Nato (Britanya) kumandalı teröristlere de vatandaşlık verilirse RTE ve Türkiye İŞİD’e vatandaşlık vermişe döner iş. O zaman ayıkla pirincin taşını. Bunu anlayacak yetenekte personel ve adam var mı? Olsa MIT elemanı yapılırdı zaten. Bu nedenle vatandaşlık alımlarında MIT’in elemanlarının olması ve onayının alınması daha iyi olur. Çünkü kimin kim olabileceğini ancak yetişmiş ve çok dil bilen insan okuyabilen MIT elemanı yapabilir. Ne anlar Adalet Bakanlığı ya da İç İşleri bakanlığındaki Nüfus ve göç işlerinden sorumlu memur?
3-Spesifik sorulara mantıklı ve kabul edilebilir standart cevaplar veremeyen şüpheli kişilere kesinlikle ret verilmeli.

Bunlar yapılmazsa ne olur?

Bu olmazsa, artık Irak, Ürdün ve Kuzey Afrika’dan, Afganistan, Pakistan ve Bagladeşten Arapça bilen ve ben Suriyeliyim diyen ve zamanında Avrupa ülkelerini kandırmış bir çokları gibi bizim göçmenlik memurlarımızı da kandırır kim olduğu belli olmayan tehlikeli insanlara da vatandaşlık verilir. Bu ise ilerde çok ciddi sorun demek. Düşünerek gidilmeli yoksa çok can sıkılır…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.