www.islamastrolojisi.com "Adalet denge ve huzurun temelidir"

FATİHA EYLEM MANİFESTOSU www.islamastrolojisi.com
1-Etiklik (Eunsü)
2-Müteşekkirlik(Elhamdü)
3-Vicdanilik(ErRahim)
4-Sorumluluk(Yewmiddin)
5-Tevhit(İyyakena)
6-Meşru hedef ve Umutvar olmak(Sırat-ıMustakim)
7-Kimseyi taklit etmemek ve kendin olmak, samimi olmak(Gayrilmağdubi) #KABENİNHAYATŞİFRELERİ KİTABIMDAN ALINTIDIR...

28 Temmuz 2021 Çarşamba

HUKÜMETİN GÖÇMEN POLİTİKASININ 2023 SEÇİMLERE ETKİSİ


 2023 seçimleri hızla yaklaşmakta. Hukümet gerek pandemi döneminde gerekse göçmen politikasında son derece kötü sınav vermeye başladı. Her gün on binlerce kaçak göçmen Afganistan Suriye, Orta Asya ve Afrika ülkelerinden Türkiyeye giriş yapmakta ve sınırlarımız kevgir gibi malesef. Ülkemiz tek başına kaldırabileceğinden çok daha fazla göçmeni taşımakta. Şimdiye kadar halkımız gerek Suriyeli göçmenlere savaşın başından beri yardım etse de ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz ve pandemi şartlarında yaşanan işsizlik sıkıntılar kendi halkımıza devletin yetersiz yardımları ile son derece zorlu bir süreçten geçilmekte. Hukümet AB ile imzaladığı gerikabul anlaşmasında Vize Serbestiyetini bile sağlayamadı. Esasen Hukümet 2004 den beri KIBRIS Siyaseti dahil hiç bir AB Siyasetinde gözle görülür başarısı malesef yok. Elindeki hiç bir kozu kullanamadı kullanamıyor...

Türkiye'de halkımız daha fazla göçmen istememekte. Çünkü bunun çok çeşitli nedenleri var.

Bunlar sırasıyla;

1- Suriye ve Afganistandan gelen insanlar arasında sıradan ve halktan insanlar değil aynı zamanda Amerika bağlantılı İşid Taleban terör örgünlerinden de insanlar gelmekte. Çinden Türkiyeye gelen Çeçenistandan Türkiyeye göç edenler arasında İŞİD EL KAİDE gibi Selefi düşüncesine yakın terör örgütleri sempatizanlarıda gelmişti geçmişte. Onların gelmesine izin verildi sonrada hepsi tutuklanmaya başlandı ve bir kısmıda tutuklanacağını anlayıncada bir kısmı Letonya Lituanya Polonya gibi bu unsurları Rusyaya karşı kullanabilecek Batı ülkelerine Rusya ile sınırdaş yada sınırına yakın ülkelere geçişine izin verdi Nato. Afganların içinde de Taleban sempatizanlarının olması ülkemize Afganistanın iç sorunlarının taşınması demek. Helede bu insanlara ilerde oturma izni verildiğinde çoğu muhafazakar ve Cumhuriyet düşüncesinin düşmanı olanlar kesinlikle ülkemizdeki Cumhuriyet düşüncesine düşman olanlarla birleşip ülkemizde iç savaş veya karışıklıklar çıkartma potansiyeli bulunmakta.

2- Gelen göçmenler her hangi bir entegrasyon programı görmeden İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlere akın etmekte ve kağıt arabalarıyla motorlarıyla şehrin içinde hiç bir polis veya zabıta kontrolü olmadan kağıt toplamakta veya görmezden gelinmekteler. Çoğu sınırı kaçak geçtiği için kayıtları olmadan yaşamaktalar. İşledikleri suçlarda asla bulunmamaktalar. 

3- Şu anda Türk halkı tıpkı bir zamanlar AB ülkelerinin vatandaşları gibi gelen göçmenlerden dolayı duydukları kaygıların aynısını yaşamaktalar hatta daha fazlasını. 2023 den sonra tüm dünyada baş gösterecek olan kuraklık ve düzensiz yağış rejimin oluşturacağı gıda pahalılığı ülkemizide etkilerken, daha beter durumda etkilenen ülkelerden kaçak gelmeye çalışanlar daha fazla olacaktır...

Diğer yandan bu insanların kayıtları olmadan yaşamaları organ mafyasının da işini kolaylaştırmakta ve kimi göçmenler organ ticareti yapan insanlarında eline düşmekte. Moskovada binlerce kaçak Özbek göçmen kaybolmakta ve çoğunun organ Mafyasının eline düştüğü sanılmakta. Tıpkı ABD içinde Meksikalı göçmenlerin durumu gibi. 

Hukümet derhal bir göç politikası oluşturmak zorundadır. Bu kadar insanla tek başına Türkiye baş edemez...

AB ile yapılan Göç anlaşması derhal iptal edilmelidir. Bu göç anlaşmasında AB kendi yükümlülüklerini asla yerine getirmemektedir. Bu anlaşmayı Erdoğan ülkemizin AB ye karşı kozu olarak tutmak istiyor ama bu anlaşma şu an Erdoğanın kendi siyasal geleceğini tehlikeye atmaya başlamıştır. 

CHP gibi bir lideliği olmayan partiye halkımız şimdiye kadar oy vermek istemiyordu, hatta İYİ Parti gibi ABD ve AB ile dirsek temasında olan partiyede halkımız güvenmiyor ama böyle giderse halk herşeye rağmen daha fazla göçmen istemediği için muhalif partilere oy verecektir ve 2023 seçimlerini Erdoğan kesinlikle kaybedecektir eğer başarılı bir iç ve dış siyaset uygulamazsa.  

Zaten Erdoğanın doğum haritası 2022-25 yılları arasını hiç de iyi göstermiyor ve kendise Astrolojik olarak haber verilen bu zor dönemi atlatması oldukça zor....

Seçimler 2022 yılında erken alınırsa kazanma imkanı daha fazla. 2023 ise ben kesinlikle iktidar olacağına inanmıyorum. Üstelik 2023 de karşısına kim gelirse gelsin kazanma imkanı olmadığını düşünüyorum Satürnün sert etkisinden dolayı...

Benim tek üzüntüm şu. Herşey 2010 öncesine dönecek. ABD tekrar Türkiyeyi ve MIT'i kontrol ederek bir seri cinayetleri işletip masum insanların üzerine suç yıkılarak PKK yeniden güçlenme imkanı bulacaktır...

Keşke yanılsam...

4 Ocak 2021 Pazartesi

KAN TÜRKLÜĞÜ’NDEN GÖNÜL TÜRKLÜĞÜNE, TÜRKLÜĞÜN SERÜVENİ NEREYE YOL ALMALI?

 


Orta Asya’nın sert bozkır ikliminde göçebe kültürü ile bu şekilde doğan Türklük, tarihsel süreçte dünyanın gidişatına askeri, sosyal, kültürel, bilimsel olarak yön vermiş olan bir olgudur. Orta Asya steplerinde tüm Asya’da kuzenlerimiz olan Moğol ırkıyla beraber adaleti, düzeni, medeniyeti taşıyan bir ırktan bahsediyoruz. Düşene el uzatan, aman dileyene kılıç vurmayan, mazlumu koruyan zalime kan kusturan bir ahlak anlayışından ve sorumluluk duygusundan bahsediyoruz.

Türklük ailesinin iki kolu var. Birisi yukarda saydığım ilkelerle bezenmiş olan ve bu olguyu atasından anasından aldığı kültür ve yüksek ahlakla yoğuran KAN TÜRKLÜĞÜ, diğeri ise bu ülküyü Orta Asya’dan alarak başta Avrupa’ya Anadolu üzerinden taşıyan ve özünü Hoca Ahmet Yesevi’den alan İslamla yoğrulmuş olan bu hamuru sabırla ve azimle mücadele ile pişiren gönlünün ekmeğini mazlum ezilen halklarla bölüşen ve bu yüksek misyonu görüp de buna hayran kalarak gönlünü TÜRKLÜĞE kaptırarak İSLAMLA şereflenerek Türklük ailesine farklı bir ırktan gelse bile severek bu aileye katılan GÖNÜL TÜRKLÜĞÜ MİSYONUDUR.

Kan Türklüğünün sınırları Batıda Edirneden, Budapeşte’den, Estonya, Sancak’ta ki, Üsküp’te ki, Kırcali’deki Balkan Türklerinden başlar kandaş olduğumuz kuzenlerimizin yaşadığı Ulan Bator, Seul, Pyon Yang, Tokyo’ya, Altay dağlarını aşıp Bering Boğazından geçip Kuzey Amerika Eskimoları, Amerikan Kızılderilileri, Maya ve Aztek kabilelerine kadar en Doğu’ya ulaşır. Kuzeyde Finlandiya’nın Laponya’dan, Moldova’dan Gagavuzya’dan başlar ve Kuzey Afrika’daki Tuareglere ve Mısır’daki Sudan da yaşamış orada kalmış olan kandaşlarımıza kadar gider.

Gönül Türklüğünün sınırları ise AY YILDIZ’IN gölgesinde En Batıda Fas’tan, Senegalden başlar, Pakistan, Afganistan, Hindistan dan en doğuda Malezya ve Endonezya’ya kadar uzanır. Kuzeyde Tataristandan Kazan’dan başlar güneyde Afrika’nın güneyindeki Tanzanya ve Darus Selam’a kadar uzanır.

Görüldüğü gibi Türklük küçük bir coğrafya değil neredeyse tüm dünyayı kaplayan büyük bir misyon ve gönül olayıdır.

Eğer bir mazlumun eline diken batsa gerçekten kan ve gönül Türkü olan bir insanın içi daha başka sızlar. Türk asla ölümden korkmaz, mazlum ve doğru ilkeler için savaş bir onurdur. Kınayanın kınamasından korkmaz. Kandıran, korkan, etik ve vicdan dairesi dışında olan ve güvenilmez olan bir tip asla Türk olduğunu iddia edemez. Çünkü ilkeleri parametreleri çiğnemiştir ve bu dairenin dışına kanı Türk bile olsa itilir. Ancak, Türklüğe hayran olan kendini Türk gibi hisseden Adalet ve Ahlakı ilke edinen her insan bu dairenin içine isterse siyah derili olsun fark etmez Türklüğün sınırları içine girer. Türkler beyaz ırktır ama kim ezilmişse, ezilen Afrikalıysa yüreği Afrikanın renginde olur, ezilenin deri rengi Türkün kalbiyle aynı renkten olur. Çünkü bir Türk bencil olamaz.

İslamın AY ve YILDIZI bugün hem Kan Türklüğünü hemde GÖNÜL Türklüğünü birleştirmiştir. Azerbaycan Türklerinin acısını Türkiye Türkleri kalbinde kafasında hem Kan hemde Gönül Türkleri olarak hissetmiştir. Pakistan ise kanı Türk olmasa da gönlü her daim Türk olan ve daima Türkleri desteklemiş olan GÖNÜL TÜRKÜ bir ulustur ve kardeşimizdir. Bu kardeşlik bayrağı Ayyıldız olan Libya’da da geçerlidir Arap olsalar da. Türklüğü desteklemeye söz vermiş olan Emirlerin ülkesi Katar için de bu geçerlidir ve tüm Araplar arasında Katar’ın ayrı bir Türkiye sevdası vardır. Katar Türklere kılıç çekmeyen ihanet etmeyen Arap kabilelerinin kurduğu bir ülkedir ve Orta Doğudaki Pakistan gibidir.

Türkiye, Azerbaycan, KKTC artık ortak bir çatı altında Konfederasyon olmalıdır. Bu konfederasyona daha sonra diğer Kan Türkü ve Gönül Türkü ülkeler katılarak yeryüzünde adaletin ve vicdanın hakimiyetini kurabilirler. Tıpkı eskiden olduğu gibi. Bu kapsamda Rusya Federasyo’nunuda bu konfederasyon içinde olması gereken ülkelerden görmek zorundayız. Rusya Federasyonu’na asla sırtımızı da dönemeyiz. En çok Türkün yaşadığı ülkelerden biridir Rusya Federasyon’u. Çünkü Lenin, Putin vb hangi Rus’un geçmişi kazınsa altından mutlaka bir Türk köken, Tatarlık çıkmaktadır. Rusya Federasyonu’nun geleceği Türklükle beraberdir. Çünkü ülke topraklarında bir çok Türk yaşamakta ve Türk Cumhuriyetleri bulunmaktadır. Şu anki Rusya federasyonu Savunma Bakanı Sergei Şoygu da bir Tuva Türkü’dür ve Türkçe anlamaktadır. Rusya Federasyonu da Türkiye ile ilişkilere önem vermektedir. Dünya Türkleri vizyonunu dar tutamaz. Sadece kan Türklüğüne sıkışamaz, sadece Gönül Türklüğüne de sıkışamaz. İkisi beraber bir kuşun iki kanadı gibi düşünülerek hareket edilmeli. Ancak bu sayede dünyanın huzur bulacağı adalet ve vicdani bir düzen kurulabilir.

Türkler kesinlikle ahlakı bozan şimdiki dizileri yapamazlar, bunun yerine kendilerine gelmelerini sağlayacak ERTUĞRUL, METEHAN, FATİH, ATİLLA, CENGİZHAN, TOMRİS, BERKE KAĞAN, ATATÜRK gibi nice yiğitlerin yüksek ahlak ve adalet olgularını konu alan filmler yapmalıdırlar. Bu diğer ırkları küçümseyen bir misyon değildir, bu kendi ırkındaki güzellikleri tanıtan yayan bir misyondur.

Kendine ben Türküm diyen her bir birey bu geniş vizyon ile hareket etmek zorundadır.