www.islamastrolojisi.com "Adalet denge ve huzurun temelidir"

FATİHA EYLEM MANİFESTOSU www.islamastrolojisi.com
1-Etiklik (Eunsü)
2-Müteşekkirlik(Elhamdü)
3-Vicdanilik(ErRahim)
4-Sorumluluk(Yewmiddin)
5-Tevhit(İyyakena)
6-Meşru hedef ve Umutvar olmak(Sırat-ıMustakim)
7-Kimseyi taklit etmemek ve kendin olmak, samimi olmak(Gayrilmağdubi) #KABENİNHAYATŞİFRELERİ KİTABIMDAN ALINTIDIR...

30 Ağustos 2018 Perşembe

DEVRİMİN ANATOMİSİ - Sosyalist ve Mekki Devrim Farkları İncelemesi

ŞEHİR veya KÖY ÜZERİNDEN DEVRİM VİZYONU, KOMÜNİST VE İSLAMİ DEVRİM ANLAYIŞI
BENZERLİK VE FARKLILIKLARI
Bu Makalede
1- Devrimin anatomisini,
2- Komünist ve İslami Devrim arasındaki Benzerlik ve farkları.
3- Allah'ın devrim konusuna bakışını ve Müslümanları nasıl devrime hazırladığını
4- Devrim ve Kuran ilişkisini okuyacaksınız....
Mao ve Marks'ın Devrimcilikte ayrıldıkları en önemli nokta "Mao devrimin köylerden ve köylülükten doğacağına inanırdı. Marks ise Şehirden ve İşçi Sınıfından devrimin sağlam olacağına inanırdı". Aslında Mao, köylü toplum olan ÇİN için teorisi doğruydu çünkü ÇİN nüfusunun o dönemdeki nüfusu köylüydü en çok. Ayrıca Köylülerde bilinçlilik yüksekti. Maonun öğretisi ÇİN'de haklıydı. Ancak MARKS da Avrupa ve Amerika için ön görülerinde haklıydı ve işçi sınıfı arasından devrimin oluşma olasılığı yüksekti. Tuhaf olan şu ki doğru dürüst işçi sınıfı bile olmayan Rusya'da bu teorinin de tutmuş olması ve işçi sınıfının azınlıkta olmasına rağmen devrimi gerçekleştirmesi tam bir mucizedir. Komünist devrimde devrimin şekli her ne kadar tabandan tavana gibi görünse de tavandan tabanadır aslında. İslami Devrim modellemesi nasıldır? Bunu aşağıda okuyunuz lütfen.
Peki Allah Kuranda Devrimciliğe nasıl bakar?
Bunu anlamak için mutlaka Kuran' okumak ve Hz Muhammedin hayatını da iyi incelemek gerekir. Zira Allah Mekke'de Darül Erkam denilen Erkam'ın evinde Komünist Literatüre göre Hücre evinde çekirdek devrimci 40 kişilik kadro yetiştirilmiş, daha sonra bu kadro İslam Devriminin Medinedeki temelini oluşturmuştur.
Zaten Mekke Dönemi Sureleri genelde Devrimci bir kişilik Etik değerlerle oturtulur, Komünist öğreti Pragmatist kinci ve intikamcıdır ve düşmanına asla acımaz. Düşmanla mücadelede etik değerler asla umursanmaz. Vicdan zaten inkar edilen bir zayıflıktır. En temelde en büyük fark buradadır.
Bir diğer konuda Komünizm de eşit paylaşma vardır, eşit paylaşım adaletin kendisi olarak kabul edilirken Darül Erkam Hücre evinde öğreti önce kardeşini düşünmen gerekir, paylaşımda eşitlik adaletten sayılmaz, devreye medenilik zerafet incelik önce öbürünü düşünme girer, en çok çabalayan en çok acıkan en çoğunu alır (Komünizm de Sovyetlerde bu uygulanmadığı için Komünizmin ilerlemesinde zaafiyet oluştu ve yıkıldı, Küba'da buna daha fazla dikkat edildiği için hala ayakta).
İslam (Mekke ve Medine) devriminde tepeden aşağı bir dönüşümden ziyade tabandan tavana doğru bir dönüşümü daha çok görürüz. Çünkü adam yetiştirme olgusu seneler sürmüştür, o eğitimli kadrolar toplumun değişim ve dönüşümünü de ustalıkla ele almışlar sözleriyle kitleleri yanlarına çekmişlerdir. Akıl her şekilde İlk Müslümanların en büyük yoldaşıydı bu kuran daha sonra yerini akıl düşmanlığına aldı hatta daha da ileri gidilerek Şeytan Aklını kullandığı için "Ben Ateşten yaratıldım bu çaburdan" çıkarımıyla yanıldı denildi. Oysa Allah Dostu denilen o Allah Düşmanları "Allah aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır" Ayetinin üzerini kafirce örttüler ve İslam toplumlarını aklını kullanamayan salak yığınlar haline getirdiler daha sonradan.
Devrimin olması için mutlaka Devrim kelimesi içindeki EVRİM'in de olması gerek. Çünkü Toplumun evrilmesi için mutlaka Hücre Evleri denilen Darül Erkamların oluşması gerekmekte. Bugün eğer Türkiye'de Amerika'ya karşı bir direniş bir mücadele varsa bunun en büyük sebebi 1990 lı yıllardaki İslamcılarında Sol Devrimcilerden etkilenerek Düşmanı iyi tespit etmeleri ve Türkiyenin en büyük düşmanının Emperyalizm ve Bağımlılık olduğunun altının iyi çizilerek bir neslin bu şekilde yetişmenisinin o toplantı evlenrinde sağlanmış olmasıdır. Geleneksel Sağcı kafası asla bu yazılanlara yakın değil yabancıdır, sosyoloji, siyaset bilimi, mantık, sosyal psikoloji, siyasal askeri strateji onların mahallelerinden geçmez. Uzay Mekiğinin civatalarını şeyhlerinin gevşettiğine inanan gerzek yığınlar neden bu şeyhlerin Filistin halkına atılan roketlerin bataryalarını bozamadığını sorgulayamaz bile. Bunlar dinden nemalanan islamın imajınıda mahveden Allah düşmanlarıdır oysa, ancak aksesuara bakılarak bunların inancı temsil ettiği sanılmaktadır...
Belli sabırlı eğitimli bir kitle yetiştirildikten sonra sıra devrime gelir. Devrim olgunlaştıktan sonra gerisin geriye dönülmemesi içinde sağlam bir manifesto şarttır.
Allah Kuranın surelerini işte bu yüzden yerlerini değiştirmiş başa Fatihayı ve 7 sarsılmaz ilkesini almıştır. İmanın Amel şartları asla bir yerde yazmamıştır ama Fatiha Devrimin ters dönmemesi için Allah tarafından başa alınmıştır. Bu ilkerden hemen sonra en büyük tehlikenin Kapitalistleşmek olması dolayısıyla Allah Anti Kapitalist bir sure olan "Bakara"yı da 2. sıraya koymuştur. Bunun arkasından en büyük tehlikenin Peygamberin Allahlaştırılması olacağını bildiği ve devrimi tehdit eden ve ilerde sultancılığa sebebiyet verecek unsurun altını Ali İmran ile çizmiş ve Peygamberin Allah veya Sultan olmasının önüne geçmiştir. BU PEYGAMBER KİŞİLİĞİNİ ABDUHU VE RASULUHU da tutmak ve örneklikten çıkarılmayacak bir Elçi için şarttı. Diğer bir konuda soyolojik olarak ilerlemenin temeli ve devrimin devam ettiricisi olan Kadınların haklarının çiğnenmemesi adına NİSA ( Kadınlar) suresini yerleştirmişti. Ancak müslümanlar o kadar eften püften şeylerle uğraştılar ki bu sosyolojik tespitleri yapabilecek durumda ve entellektüel olgunluğa ulaşabilmiş değillerdi. Bu tespitleri yapan benim gibi Komünist öğreti içinden gelen araştıran müslümanları da İsrail ajanı vb suçlamışlardır ( Şaka demiyorum).
Devrim ve devrimsel başarıda sayısal ölçü var mı?
Allah Kuranda eğitilmiş kavrayan zeki yetişmiş 20 kişinin 200 kişilik güruha galip geleceğinin altını çizer. Dolayısı ile bir ülkenin nüfusunun %10 luk kısmının sağlam kavrayan düşünen üreten zeki müslümanlardan olmasının devrimin gerçekleşmesi açısından temel hedef olduğunun altını çizer.
Eğer Müslümanlar tekrar Altın islam Çağını geri getirmek istiyorlarsa Ladun Havas Cifr gibi Yahudi Kabalist öğreti kökenli ilimler kadar Matematik Fizik Kimya Bioloji Mekatronik vb ilimlere de önem vererek gece gündüz çalışmak zorunda. Aksi taktirde Ladun ilmiyle Mekikten civata söktüğünü iddia ederlerse, Havas ile de Kudüste havasını alırlar, cifr le de sıfırı çekerler. Mesele burada Matematiği Allahın ilmi görme meselesi. Matematif en önemli İlahi İlimdir. Kuran Matematikle inmiştir, Dünya bir yörüngede ilahi aklın hesaplamalarıyla dönüp durmakta.
Ancak bir gerçekliğin altını çizmek gerek. Komünizm'in Orta Asyada, Atatürk'ün Anadoluda Aklı tekrar başa getirmesi olmasaydı biz LA İLAHE ne demek tam olarak kavrayamayacaktık. Oysa Tevhit önce yalancı tanrıları ret etme ateizmiyle başlar İlla Allah'ın deizmiyle biter. Hz Muhammedi Abduhu ile başlatır Rasuluhu ile sonlandırır ama asla Kainatın Efendisi değildir Hz Muhammed bu arapçada Rabbül Alemin demektir ve bunu söylemek de aslında Ali İmranı anlamamak ve şirk demektir.
Devrim şehirlerden daha etkili olur. Bu nedenle adı Yesrip olan bir beldenin adı ŞEHİR (MEDİNE) yapıldı.
Anlayan ve düşünenlere selam olsun...
Ayhan Özcimbit
Kaynakça:
"Ey Peygamber! İnananları, kavgada ölüm korkusunu alt etmeleri yönünde (şöyle) yüreklendir: Sizden zor durumlara göğüs germesini bilen yirmi kişi çıkarsa, bunlar iki yüz kişiyi tepele(yebil)melidir; sizden böyle yüz kişi çıkarsa, hakkı inkara kalkışanlardan bin kişiyi tepele(yebil)melidir; çünkü onlar bunu kavrayamayan bir güruhturlar." Enfal 65. Ayet  Kuran Yazarı Allah
Çalınan Hayatlar Mülteci 2. baskı 2009 Ayhan Özcimbit


26 Ağustos 2018 Pazar

NEDEN MUTSUZUZ? ACILARIN KAYNAĞI ve KURTULUŞ REÇETESİ NEDİR?

Yıldızname: Yol Rehberidir



Tüm acıların, kargaşanın, yıkımların, gözyaşlarının kaynağı insanın MUTLU olma isteğidir. MUTLU olmayı isteyen nefs ve şeytandır esasen. Aslında Mutluluk kovalanınca kaçan kaprisli bir sevgili gibidir. Onu yakaladığınızda belli bir hazdan sonra aslında aradığınızın da o olmadığını anlarsınız. MUTLULUK aslında Cehennemin Kapısıdır. İnsanın tarih boyunca en büyük hatası ister edebiyatta isterse eğitimde isterse ülkelerin gelişiminde olsun MUTLULUĞU BAZ ALMALARIDIR. Mesela GSMH hesaplanırken ne kadar para kazanılmışsa bu baz alınır niye?Kapitalist ölçü biri mi bu da ondan.
İslami ölçü birimimiz yok bizim.
Peki insanın kurtuluşu nedir?İnsanın huzurunu oluşturan hazlardır. Haz şeytanın en büyük tuzağıdır. Aslında baz alınması gereken şey kesinlikle HUZUR'dur. Huzur kelime anlamı olarak Barış da demektir ve İslam Selam kelime anlamı olarak Huzurla aynıdır. Peki şu an neden Huzur İslamda değil de Terör Yıkım Tecavüz Geri kalmışlık kargaşa İslam ülkelerinde? Çünkü Müslümanlar da Saadet (Mutluluk) ile Huzur arasındaki farkı anlamış değil. Kavramları birbirinden kesin çizgiyle ayıran Kuran(Furkan) onlar için sadece okunup haz alınan mutluluk kitabı, okursun dinlersin haz alırsın kendini ne kadar şanslı sayarsın müslüman olmaktan dolayı diğer insanlara cırsın amelleri boşa gidecek diye hafif bir kibir duygusu okşar nefsi şeytan tarafından.
Cennet bile açıklanırken tefsir edilirken Arkadaş sohbet edilecek dostlar grubunu Huriler ile grup seksi olarak anlayan, Kefserden kafa çekmek olarak algılayan haz merkezli cennet açıklanmakta tefsirlerde, ne hikmetse tefsircilerin hepside erkek olduğu için konu huri olunca alabildiğince fantazilerini Allahın ayetlerine konuşturmuşlar. Zaten İŞİD binlerce insanı o hurilerle kavuştıurmak için bombaları üzüm gibi sarıp insanları patlatmıyor mı Hurilerle grup seksi yapacaksınız açıklamalarıyla.
Peki bu sapıkça anlayışlar nereden çıkıyor?
Elbette sapıkça yazılmış Hz Muhammed ile alakası olmayan cinsellikle ilgili olanları vb sahte olan hadislerle. O hadislere en çok inananlar en geri ülkeler ve kadının en kötü durumda olduğu ülkeler.
ÖYLEYSE?
GERÇEKTEN Mutlu olmak için bir kere mutluluğun peşinden koşmayı bırakmak gerek. Nefsinizin hoşuna gitmeyen şeyleri yapmalısınız. 
1-  Bilmiyorsanız bilmiyorum diyin, mütevazı olmalısınız. Bu hzurun kapısıdır.
2- Paylaşın bölüşün bilgiyi parayı zamanı sohbeti dostluğu vb. Çünkü sosyal olmanızı bu sağlar, sosyal olmak yalnızlıktan kurtarır paylaştığınız insan dostunuz olur. Dostunuzun olması demek sizinde ondan çok şey öğreneceğiniz anlamına gelir. 
3- Aşkın değil Sevginin peşinden gidin. Aşk, kördür nankördür bencildir, katil bile yapar sizi, sevdiğinizi bile öldürtür. Sevgi ise bunun zıddıdır, sevdiğinizin huzuru için çabalarsınız ve bu size gerçek sevgiyi getirir mutlaka. Aşk, tıpkı saman alevi gibi belli bir dönem yanar söner, gerçekçi değildir çoğunlukla siz objektif olamazsınız aslında aşık olduğunuz da o kişi değil hayal ettiğiniz şahsiyettir düşündüğünüz şahsiyettir. Özellikle Venüsü Koç burcunda olanlar bunu en çok en çabuk anlayan kişiliklerdir...
4- Evrensel bakmak objektif olmak Anne gibi herkese karşı merhametli yaklaşmak elden geldiğince yardım sever acıyan kişilik olunmalı. 
Evet başta bu 4 temel unsur sizin huzrunuzu getirir. Aslında bu Kabe'nin hayat Şifrelerinde anlattığım dört temel konudur insanı Huzura götüren. Nasıl hareket edilmeli 7 Huzur Eylemi ise kitabın içinde detaylıca var...
Aslında insanın huzurunu ne kaçırır bunu anlamak hiç de zor değil doğum haritalarında Allah kullarına uyarıda bulunur kulum sınavın şu konulardan bunlara dikkat et der. Aslına Kuranda açıklanan Yıldızlar size geceleri yol göstericidir derken hayatın içinde hüzünle karanlıkta kaldığımızda Doğum Haritaları ve Transit analizler gerçekten de yol gösterici navigasyondur....
Mutluluğun değil HUZURUN peşinde olalım. Reçete bu.
Huzur yakındır kaçmaz zaten. Mutluluk kaprisli bir kadın gibidir siz kovalrsınız o kaçar. Tercih sizin...

#İslamAstrolojisi

Yıldızname Analizleri
Doğum haritası
Transit Analizler
Sevilenle Uyum Analizleri
El İçi Analizleri
İsim Analizleri
İLETİŞİM ve Danışma Hattı: 05352573693
www.islamastrolojisi.com/ne-dediler


21 Ağustos 2018 Salı

THE RECTIFICATION OF TWIN PEOPLE - Faith Astrology


Rectification (definition of the Birth Time and Birth Chart) is not an easy study. Defining the birth time asking right questions are very important. Questions should be about four life elements. To be emotional indicates the Water Element, to be more logical after 28-30 years of age indicates The Air Element, to be more materialistic indicates The Earth Element, to be more in hurry and generous indicates The Fire. Defining the Saturn and Pluton is also important and efficient way to define the time. Every person has difficulties in life. What sort of difficulty he has is to be found asking right questions about the Houses? For instance, if that person has terrible life with his father (family) in bad angles Pluton or Saturn is in 4 house. If that person has terrible marriage checking the 7th House is important if there is either Saturn or Pluto.
What about the twins?
Why are twins different? How are we going to observe Twin brothers and Sisters?
The God has crated everything in pairs and twins. Plus Minus, black white, woman man, sweet bitter etc. The God tore the absence in two pieces in existence. Everything can exist with its opposite.  So that is why twins are different personalities and the second child in Twins is so different and never reflects his birth chart, contrarily second child reflects the opposite of his/her birth chart.
How can the second Twin’s Birth Chart/Time be defined?
This is really hard job, because you have to reverse everything in his life. You have to take the birth chart and change the Horoscopes place than you have to observe the reversed birth chart then you can get correct chart to comment.
For Birth Charts according to Faith Astrology please get contact to +90 532-113-04-69
( English Russian German Dutch Kazakh and Turkish are spoken ).


19 Ağustos 2018 Pazar

HZ MUHAMMED GELİNİYLE Mİ EVLENDİ? O AHLAKSIZ BİR PEYGAMBER MİYDİ?

HZ DAVUT ve HZ MUHAMMED'in BENZER DURUMU
Kitabı Mukaddes'te Eski Ahitte Davut peygamberin ahlaksız bir peygamber olduğu anlatılır. Davut peygamber göz koyduğu evli kadını elde etmek için kocasını savaşa yollar kocası ölünce de kadınla evlenir diye anlatılır. İşin tuhaf tarafı Davut Peygamberin bu niyetle adamı savaşa göndermediğini karısına da göz koymadığını Kuran'ın yazmasıdır. Şimdi burada dikkatli bir Düşünsel Tavaf yapalım. Düşünebiliyor musunuz Bayrağında Davut'un Yıldızının olduğu İsrail'de Davut'un ahlaksız bir peygamber olduğuna inanan konuyu bilen yüzlerce haham var.
Ayrıca Kuran, onların (aslında bizim ) peygamberini temize çıkartırken şu an ki Yahudilik Hz Muhammed'i Zeyd'in karısına göz koyduğunu onu boşattığını ve kendisinin evlendiğini söylemekte.
Oysa Davut'un, kocası ölen bir kadınla evlenmesi ile Hz Muhammed'in Kocasının boşadığı bir kadınla evlenmesi gayet doğaldır. Doğal olmayan şey atılan iftiradır.
Peki işin aslı nedir?
Hz Muhammed'in vefat etmeden önce en çok başarmak istediği şeylerden biri de "Sosyal Sınıf Farklarını ortadan kaldırmaktı". Peki bunu başarabildi mi?
Asla kaynaklarda görmezden gelinen üzeri örtülen yığınla konu vardır. Mesela İlk Mescit yapılırken, beyaz yakalı Ticaret erbabı zengin sınıfların pek gücüne gitmişti amele olarak çalışmak ve o pamuk gibi manikürlü beyaz ellerinde çamuru gördüklerinde bozulmuşlardı hemen, oysa ellerinde çamurla kerpiç karıp türkü söyleyerek son derece mutlu alt sınıf insan tabakasından gelen Ammar bin yasir gibi sahabeler Medine Camisi yapılırken bu huzurlu kerpiç karma ( O zamanki Tuğlanın duvar yapımı için hazırlanması) eylemi sırasında (adını vermeyim ortalık karışır) zengin sınıf sahabe tarafından azarlanmış ve "Sus lan kara kadının-esmer yüzlü- kadının oğlu" diyerek susturulması ( ki o kadın yani Hz Sümeyye islam tarihinde ilk şehit kadındır) Hz Muhammed'in çok gücüne gitmiş bu sözler ve hemen Hz Muhammed de ellerini sıvayıp o da çamurun içine dalmıştı işe koyulmuştu. O lafı söyleyen beyaz yakalı sahabe sonradan bu sözü söylediği Sahabeden özür dilemiştir.
İşte böyleydi durum. Ancak bunlar Abdurrahman Şarkavi'nin Özgürlük Peygamberi adlı kitabı haricinde hiç bir yerde pek fazla karşımıza çıkmaz. Bize anlatılan İslam, Hz Muhammed döneminde herşeyin güllük gülistanlık ASRI Saadet şeklinde olduğudur. Asrı Saadet söylemine ilk itiraz eden kişiyim ben. NEDEN? Çünkü Saadet demek Mutluluk demek, Mutluluk islamda anılmaz, Kuran'ı okuyanlar bilirler Allah Kitabında MUTLULUK SAADET kelimesini kullanmaz bunun yerine HUŞU yu ve HUZUR u kullanır. Mutluluk Kapitalizmin iş birlikçisidir. Mutluluk yani Saadet Dünyevileşmenin ilk belirtisidir. O nedenle Asrı Saadet denemez Saadet Partisi diye islamcı parti kurulamaz. Asrı Huzur denebilir veya Huzur Partisi denebilir. Neyse Konu bu değil. Adı saadet olan bir kitabı bir müslüman alıp da okuyamaz. Ha dünyevileşmek isterse gitsin alsın. Ancak insan Huzurla Tatmin olur Mutlulukla değil.
Konu Hz Muhammed'in Zeyneb'le olan evliliği ki bu evlilik Shakespeare'in bir eserinde de geçer ama Hz Muhammed'i suçlayarak geçer. Bugün Ateistlerin veya İslam düşmanlarının en fazla saldırdığı konu Hz Ayşeyle olan evliliğinde 5-9 yaş meselesi değil Zeyneple olan evliliğidir. Çünkü Zeynep kuzenidir geleneksel toplumlarda Hz Muhammed onu azatlı kölesi ve evlatlığı olarak çağrılan Hz Zeyd ile evlendirdiği ama boşanan karısıydı Zeyd'in.
Zeyd köle kökenli Zeynepse Asil şehirli bir Hanımefendiydi. Zeyd kültürel ve sınıf farkı alışkanlıkları nedeniyle Zeyneple asla anlaşamadı. Yürümeyen evlilikleri boşanmayla sonuçlanınca Hz Muhammed önceden asla gönlünde bir yeri olmayan Zeynep'e aşık oldu ve kalbinde sakladığı bu sevgiyi de Allah ortaya çıkarı verdi.
Ayette "Zeyd senin evladın değil, onu boşadığında biz onu seninle göklerde nikahladık" (özetle geçtim) ayeti gelince ne yapacağını bilemedi. Allah evlatlık makamını kabul etmediğini ve Zeynepi isim vermeden onun gelini olamayacağını ima etti. Burada gerçekten kan bağlı evlat olmanın önemli olduğunu açıklamış oldu. Evlatlığın ise bir geleneksel anlayış olduğunu ve bunun gerçekle alakası olmadığını da üstelik İkinci Müslüman'ın adını zikrederek verdi. Oysa Allah Ebu Bekirin bile adını Kuranda zikretmemiş ona "İkinin İkincisi" deyi vermiştir. Zeydin neden bu kadar önemli olduğunu Müslüman İllüminati adlı eserimde "neden adı yazılan tek müslüman ve Asrı huzur dönemi insanı" olduğunu detaylıca açıkladım. Hatta adı yazan tek kafirin de neden "Ebu Leheb olduğunu neden Hz Muhammedin etrafından hiç kimsenin adının ismen geçmediğini" de açıkladım. Ancak bunlar ileriki on yıllarda sorgulanacak ve anlaşılacak hususlar şimdiki toplumun bunu anlamasını beklememiz çok zor.
Neyse geçelim bu olaydaki hikmete...
Kelimei Şahadette saadet yok huzur vardır, Hz Muhammedin Huzur yolunun ABDUHU da olduğunu da biliyoruz. O bir KUL du ve Kuranın tabiriyle Efendimiz değil ARKADAŞIMIZDI sadece, örnek bir kul ve ARKADAŞIMIZDI ama. Arkadaş ve Kul olması gerekiyordu da, çünkü insan arkadaşının dini üzerinedir, hiç kimse yarı tanrı bir peygamberi takip etmez günlük hayatta. Etse de eften püften şeyleri sünnet sanır. Mesela göbeksiz olmak göbeksiz atletik bir vücuda sahip olmak sünnetken, kuru fasülye pilav artıklarını beyaz ekmekle tabaktan sıyırmayı sünnet saydı çoğu insan. Oysa sünnet az yemekti. Kalanı paylaşmak değil tabağın tamamını bölüşmek gerekirse kendisi aç kalmaktı karnına da taş bağlamaktı. Biz böylemiyiz? Yok yahu nerdeeee. Kainatın Efendisi yani Rabbül Alemin olmuş bir Peygamberi kim takip edebilir "ben peygambermiyim Ümmet düşünecek" lafı eskilerin söylediği rezilce bir atasözüdür bu kafadan gelen bir yansımanın ürünü olarak....
Hz Muhammed bir insandı. Sonuçda onunda kalbi vardı, o bir Arap idi. Kızdığında araplaştığını ve öfekesini nasılda arap gibi yansıttığını adaletsizleştiğini ve onu engelleyen kişinin Hz Cebrail olduğunu (oysa buradan anladık gerçekten onun vahiy aldığını) anlatmadılar hiç ( Bkz Hz Hamza'nın cesedine Hindin yaptıklarına tepkisine, nasılda öfkeden üzüntüden kendinden geçen Hz Muhammedin aldığı kararı Cebrailin Kuran ayeti gelince "Muhammed eğer kısas yapacaksan misliyle yap, ama affedersen senin için daha hayırlı" sözü geldiğinde kendine gelip değiştirtmesi,
(Geleneksellere ve FETHULLAH GÜLEN islamcılığına sesleniyorum) Hani Ayet Hadisin gerisindeydi? Ki böyle inanan gerzekler çok . Bunlar laf anlamaz ki, çünkü kafalarını göğe kaldıran önünü göremeyen geleneksel islamcılarla kafalarını kuma gömen İslam düşmanları arasında bir orta yolu bulan gören insan çok azdır.
Hz Davut'un durumuda buna benzemekte, savaşta kocası ölen dul kadına aşık oldu ve o kadınla evlendi diye Hz Davut beğendiği güzel hatunların kocalarını kazanamayacakları savaşların komutanı yapıp öldürtüp hatunları da kendine nikahlıyordu iftirasını Hz Davutla beraber zaten Hz Muhammed'e de atmışlardı.
Her iki insanda İNSANDI KULDU. Aşık da olurlardı bu gayet doğal ancak aşık oldular da kocalarını savaşa yollayıp öldürttüler iftirası inanılmaz bir fantazi.
Zeyd'in karısı Zeynep Hz Muhammed'in gelini değil kuzeniydi. Zeyd Hz Muhammedin oğlu değil azat ettiği kölesiydi ancak en sadık dostuydu bunların iyi tespit edilmesi gerek, bakmayın siz Sünnilerin Ebu Bekiri Alevilerin Hz Ali'yi bu konuda öne çıkartma çabalarına.
Allah'a bakın Kuran'a bakın. Allah Kuran'ın içinde Ali'nin adını hiç yazmamıştır ismen, Ali bile Müslüman olurken tereddüt etti. Ancak Zeyd asla en küçük bir tereddüt etmedi.
Hz Ebu Bekir'de verdiyse malından tüccar olduğu için geleceğine yatırım yaptı, yani toprağın altına cennetine.
Ancaaaaakk Zeyd böyle değil. Zeyd, kendisini çölde yıllarca arayıp bulan babasına "Babacım anneme söyle ben gelemeyeceğim, benim burada bir davam var, bu adamı bu şehri bırakamam" deyip babasını anasını bırakıp da Medineyi bırakmaması Anasından babasından vatanından vaz geçmesi ne demek hiç bir Allah Dostu(!) yazmış mı bunu yooooo.
Niye?
Çünkü bunu bulup yazsalardı Sünniliğe veya Şiiliğe halel gelecekti. Mezhepçilik gümleyecekti, iki kol ve mezhep bu iki isim üzerinden yürürken benim gibi bir deli Zeyd'i çıkarıp ortaya koyarsa gelenekseller her iki kolda elbette beni hedef alıp "Bu israil ajanı 7 dil bilen adammı olur" diye arkamdan iftira attılar.

Biri Ebu Bekire diğeri ALİ ye tapan bir gürüh nasıl görecekti ki Zeyd'in Kuran daki konumunu?

Kendinize bir iyilik yapın. "Bilinmeyen Tarihi Gerçekler Müslüman İllüminati" adlı Kitabı satın alın mutlaka.
Hadi Allaha emanet olun....

13 Ağustos 2018 Pazartesi

KURAN'IN DOĞUM GÜNÜ ve BAĞIMSIZLIK MÜCADELEMİZ KUTLU OLSUN

Bu gece Kuran'ın 1408. doğum günü. 1408 sene önce bugün Mekke ye ışık gelmeye başladı. 1408 de 13 sayısı ve 4 rakamı var. 13 tıpkı 571 ve 1453 gibi 13 ve 4 ü üzerinde taşımakta. Bir tarafta onların bu yüzden uğursuz saydığı bizim için ise Kısmetli sayı ve rakamlar 13 ve 4. 13 arapça Allah yazısına da benzer. 4 İhlas Suresinin, akılcı Tevhit ilkelerinin Allahtan başka hiç bir şeyi ilah edinmemenin, Korkulacak olanın kudurmuş Trump veya Amerikan tehditleri değil Allah olduğunun ilanıdır. Çok şükür ki buna inanan Devlet Başkanı'nı Başkan yaptık. Biz Amerikadan korkmadığımızı RTE yi seçerek ıspatladık. Doların şu anda artsa bile sonunu getirebileceğimize inandık. Bunda çok şükür dünya ülkeleri Türkiyenin yanında yer almak zorunda olacak. Bir Venezuella Bir İran hatta Rusya bile ABD ile mücadele de liderlik edemez başı çekemezdi. Bunu Allahın izniyle Anadolunun cesur insanları yapacak. Bugün kendi g.t.nü düşünerek dolar alan hainlerin günü değil. Bugün Ayyıldızlı Bayrağı, onun Hilalinin temsil ettiği Allah'ı ve Kuranı Vahyi, Yıldızının temsil ettiği bunun sahih pratikliği gerçek sünneti, bu uğurda kanını veren canını veren Anadolu ve Balkanların yiğit Müslümanların ( Türkmen Kürt Arnavut Boşnak Arap Çerkez Zaza Laz Hemşinli Acaralı Gürcü Abhaz vb) kanını simgeleyen Kırmızı renkli bayrağımızın manasını pekiştirme günüdür.
Bu Papaz mapaz meselesi değil Mu Amerikan köpeği Fetö ve PKK yı yenilgiye uğratmamızı hazmedemeyen tüm oyunlarını bozduğumuz gücünü kırdığımız Amerikan'ın ve onun kudur iti Trump'ın arkasında ağababası Rockefeller ve Pislik Kissenger'ın ülkemiz üzerinde oynamak istediği oyunun yıkılışının meselesidir.
Artık oyalama moyalama yok, müttefiklik falan filan da yok. Askerlerini çekecekler, defolup terk edecekler Türkiyeyi, ya adam gb Türk Halkıyla masaya oturup eşit şartlar altında TürkiyeWye dayatma yapmadan efendi efendi müzakere ederler yada Süper güçlükleri kağıt üzerinde kalır ve Amerika'nın parçalanışını izlerler. Çünkü Türkiye'nin dostları sadece Türkiye'de YOK. Bu ülke ve bu bayrak azıcık tehlikeye düşerse o zaman uyuyan hücreler uyanır, uyuyan duygular uyanır, uyuyan bu duygular uyanırsa tüm dünya büyük bir uyanışa hayran kalarak uzanır. Esasen ABD nin dağılması dünyanın kurtuluşu için önemlidir, yeryüzünü en çok kirleten en fazla küresel ısınmaya sebep olan, Allahın nefretini Vietnamdan Iraka'a kadar kazanmış bir derin devletin çukurunu toprakla doldurmak inanmış her devrimcinin görevi olmak zorundadır....
Gazamız mübarek olsun....
Kuranın Doğum Günü Türkiye'nin Yeni Bağımsızlık Savaşı Kutlu Olsun.....
#BeğenmeyinPaylaşın