“Şüphesiz onu, TOPLAMAK ve onu okutmak bize aittir. Biz onu Cebrail’e okuttuğumuz zaman, onun okumasını dinle.”
KIYAMET 17-18
Surelerin SIRALARININ Sonradan Yer değiştirmesinin nedeni nedir?
Yıllar önce Antalya'da bir Alman arkadaşım benden Kuran'ı kerim'in Almanca tercümesini istedi, bende Diyanetin tercümesini Ankara'ya gittiğimde Diyanet'ten onaylı bir çevirisini hediye ettim. Hemen hergün Kitabı okuyor ve ne kadar ilginç ve güzel bir kitap diye iltifattada bulunuyordu.
Birgün elinde Kuran bana " yeterince okudum " dedi ve iade etti. Ben şaşırmıştım " Bitirdin mi? " dedim, "hayır" dedi ve neden hepsini okumadığını bana asla söylemedi. Sonra kitabın ipini koyduğu sayfaya baktım, ipi ya bilerek ya bilmeyerek Bakara adlı 2. Surede bulunan " Hıristiyan ve yahudileri veli edinmeyin zira onlar birbirinin velisidirler" adlı ayetin bulunduğunu fark ettim. Kendi kendime "keşke bu ayet son sıralarda olsaydı, bu adam bu yazıyı görünce gücendi herhalde" dedim. Tabi benim keşke dememin bi anlamı yokru, kitap yazılmış ve Cebrail tarafından şimdiki sıraya göre tasnif edilmişti. Ben kendi kendime "Yaratıcı önce kendisini tanıtan sonra emir ve yasaklamalarını anlattığı bir sırayla olsaydıya Kuran" diye hayıflandım.
Bu arada ben ateistlikten sonradan Müslüman biri olarak Toplumcu düşünce sisteminin bana kazandırdığı sorgulamacı öğrenme ve düşünme kafa yapısı içerisinde bu konuyu iyice araştırmaya kararvermiştim. Yaratıcı kitabı ilk önce Alak Suresinde "Oku seni yataratn Rabbının adıyla diye başlatıyordu" , ikinci inen Sure Kalem Suresi Kalem'e işaret ediyordu, Üçüncü ve dördüncü inen sureler Hz. Muhammed'in yaşadıklarına binaen inen sureler şeklinde bir İniş sırasıyla tüm sureler 23 senede inmiş. Nuzül de denen iniş sırasına göre Kuran okunduğunda çok kolay anlaşılmakta. Oysa Fatiha ile başlayan ve Bakara, Aliimran, Nisa ile giden şimdiki sırada insanın kafası karışıyor ve herşeyi yerli yerince tam oturtamıyor.
Şu soruları senelerce araştırdım, tatmin edici bir cevap bulmam yıllar aldı;
1-Neden Kuran 23 senede indikten sonra Yaratıcı Cebrail aracılığı ile tüm surelerin yerlerini değiştirerek Peygambere bu şekilde ezberletti?
2-Neden bugünkü sıra esası teşkil etti? Neden daha kolay anlaşılmasını sağlayan Nuzül (iniş) Sırasına göre tasnif olunmadı?
3-Neden Fatiha başa konuldu? Neden Fatihasız Namaz bile olmuyor?
Bunların tam olarak cevabını bulmam yıllarımı aldı, ama inat ettim, özellikle Surelerin sıraları neden değişti? sorusunu din adamlarına sordum bilmiyorlar, çevremde kim var kim yok araştırdım, kendine dindar diyen insanların hali içler acısıydı, ne Allahın 99 adından 5 tanesini doğru dürüst biliyorlar ne de inandıklarını iddia ettikleri Peygamberin yaptığı çok önemli 3 anlaşmayı biliyorlar, Peygamberin 5 tane arkadaşını bilmiyorlar, karısını kızı, kızını karısı sanıyorlar.
Teffekkürle araştırmalarımın ve bağdaştırmalarımın arkasından keşfettiğim ve bulduğum cevapları aşağıda...
Kuran ilk defa okunuyorsa mutlaka iniş sırasına göre ve Hz. Muhammed'in Hayatı ile beraber okunmalı, o zaman çok iyi anlaşılır, yoksa manalar ancak %40-50 anlaşılır ve çözülür . Bundan sonra bir kezde şimdiki sırayla okunmalı ki insanlar Yaratıcının en çok neye önem verdiğini anlasınlar. Fatiha başta ve onsuz namaz bile olmuyor, çünkü bize özellikle gazaba uğrayanların (Dünyayı çok sevip yahudileşen) ve sapanların (Ahireti çok sevip peygamberi Tanrının oğlu yapan Katoliklik) yolundan gitmeden dosdoğru barış ( Kapitalizmin işbirlikçisi olmayan İslam )yolundan gitmemiz için dua ettiriyor Yaratan....
Birgün elinde Kuran bana " yeterince okudum " dedi ve iade etti. Ben şaşırmıştım " Bitirdin mi? " dedim, "hayır" dedi ve neden hepsini okumadığını bana asla söylemedi. Sonra kitabın ipini koyduğu sayfaya baktım, ipi ya bilerek ya bilmeyerek Bakara adlı 2. Surede bulunan " Hıristiyan ve yahudileri veli edinmeyin zira onlar birbirinin velisidirler" adlı ayetin bulunduğunu fark ettim. Kendi kendime "keşke bu ayet son sıralarda olsaydı, bu adam bu yazıyı görünce gücendi herhalde" dedim. Tabi benim keşke dememin bi anlamı yokru, kitap yazılmış ve Cebrail tarafından şimdiki sıraya göre tasnif edilmişti. Ben kendi kendime "Yaratıcı önce kendisini tanıtan sonra emir ve yasaklamalarını anlattığı bir sırayla olsaydıya Kuran" diye hayıflandım.
Bu arada ben ateistlikten sonradan Müslüman biri olarak Toplumcu düşünce sisteminin bana kazandırdığı sorgulamacı öğrenme ve düşünme kafa yapısı içerisinde bu konuyu iyice araştırmaya kararvermiştim. Yaratıcı kitabı ilk önce Alak Suresinde "Oku seni yataratn Rabbının adıyla diye başlatıyordu" , ikinci inen Sure Kalem Suresi Kalem'e işaret ediyordu, Üçüncü ve dördüncü inen sureler Hz. Muhammed'in yaşadıklarına binaen inen sureler şeklinde bir İniş sırasıyla tüm sureler 23 senede inmiş. Nuzül de denen iniş sırasına göre Kuran okunduğunda çok kolay anlaşılmakta. Oysa Fatiha ile başlayan ve Bakara, Aliimran, Nisa ile giden şimdiki sırada insanın kafası karışıyor ve herşeyi yerli yerince tam oturtamıyor.
Şu soruları senelerce araştırdım, tatmin edici bir cevap bulmam yıllar aldı;
1-Neden Kuran 23 senede indikten sonra Yaratıcı Cebrail aracılığı ile tüm surelerin yerlerini değiştirerek Peygambere bu şekilde ezberletti?
2-Neden bugünkü sıra esası teşkil etti? Neden daha kolay anlaşılmasını sağlayan Nuzül (iniş) Sırasına göre tasnif olunmadı?
3-Neden Fatiha başa konuldu? Neden Fatihasız Namaz bile olmuyor?
Bunların tam olarak cevabını bulmam yıllarımı aldı, ama inat ettim, özellikle Surelerin sıraları neden değişti? sorusunu din adamlarına sordum bilmiyorlar, çevremde kim var kim yok araştırdım, kendine dindar diyen insanların hali içler acısıydı, ne Allahın 99 adından 5 tanesini doğru dürüst biliyorlar ne de inandıklarını iddia ettikleri Peygamberin yaptığı çok önemli 3 anlaşmayı biliyorlar, Peygamberin 5 tane arkadaşını bilmiyorlar, karısını kızı, kızını karısı sanıyorlar.
Teffekkürle araştırmalarımın ve bağdaştırmalarımın arkasından keşfettiğim ve bulduğum cevapları aşağıda...
Kuran ilk defa okunuyorsa mutlaka iniş sırasına göre ve Hz. Muhammed'in Hayatı ile beraber okunmalı, o zaman çok iyi anlaşılır, yoksa manalar ancak %40-50 anlaşılır ve çözülür . Bundan sonra bir kezde şimdiki sırayla okunmalı ki insanlar Yaratıcının en çok neye önem verdiğini anlasınlar. Fatiha başta ve onsuz namaz bile olmuyor, çünkü bize özellikle gazaba uğrayanların (Dünyayı çok sevip yahudileşen) ve sapanların (Ahireti çok sevip peygamberi Tanrının oğlu yapan Katoliklik) yolundan gitmeden dosdoğru barış ( Kapitalizmin işbirlikçisi olmayan İslam )yolundan gitmemiz için dua ettiriyor Yaratan....
( Lütfen okuyunuz; http://blog.milliyet.com.tr/bir-kulluk-manifestosu--fatiha-ve-kodlari/Blog/?BlogNo=425939 )
Peki açalım biraz bu gazaba uğrayanları ve sapanları, işte tam bu noktada açılımı Kuran'ın en uzun suresi olan ve adını Yahudilerin Musayı bırakıp Hittitli bir adamın kandırmasıyla inandıkları altından bir inek heykelinden alan BAKARA Suresi dikkati Yahudilere ve onların sistemi KAPİTALİZME detaylıca çekiliyor, onların hayatlarından, inanç ve para çelişkilerinden örnekler veriyor.
Peki açalım biraz bu gazaba uğrayanları ve sapanları, işte tam bu noktada açılımı Kuran'ın en uzun suresi olan ve adını Yahudilerin Musayı bırakıp Hittitli bir adamın kandırmasıyla inandıkları altından bir inek heykelinden alan BAKARA Suresi dikkati Yahudilere ve onların sistemi KAPİTALİZME detaylıca çekiliyor, onların hayatlarından, inanç ve para çelişkilerinden örnekler veriyor.
Bakara (Altın İnek) sermayeyi, KAPİTALİZMİ, parayı ( Dünyayı ) tercih ederek inancı faşistleştirmelerinin ve Kapitalistleşerek bencilleşmenin sonucu başlarına gelen yıkımlardan ve gazaplardan bahsediyor. Bakara sıradan bir inek değil, o tarımı ve Kapitalizmi, paraya tapmayı sembolize eder.
ASLINDA BU SURENİN AÇILIMI VE ANLAMI Kulluk Manifestosu ve ANTİ-KAPİTALİZM suresidir.
Günümüzde bir çok müslüman bu tuzağa düşmektedir, Bakarada dikkati çeken KAPİTALİZME neşteri MAUN suresi VURUR, Maun Suresinde namaz kılan KAPİTALİSTLERE tehditler savurur Allah.
Fatiha'da Sapanlar ise, bu seferde Ali İmran'ın ve baştaki vurgu yapan diğer sureleri incelersek bu kişilerin Dünyaya ve Çalışmaya, emeğe sırtını dönüp tamamen ahireti düşünen teslise inanıp İsa'ya Allahın oğlu ve Meryem'e de Tanrı diyen kiliselerde hiçbir emek ürekmeden fakir halkı sömüren katolikleşme dikkat çekilmiştir ( ben araştırmamı durdurmadım İncili ve katolik, protestan ve ortodoks mezhepler arasındaki farkları inceledim ).
Bu durumda yaratıcı bir müslümandan Ne Dünyayı nede Ahireti bırakmadan yaşaması ve dengeyi sağlaması için Fatiha, Bakara ve Ali İmranı başa koyuyor.
Fatiha'da Sapanlar ise, bu seferde Ali İmran'ın ve baştaki vurgu yapan diğer sureleri incelersek bu kişilerin Dünyaya ve Çalışmaya, emeğe sırtını dönüp tamamen ahireti düşünen teslise inanıp İsa'ya Allahın oğlu ve Meryem'e de Tanrı diyen kiliselerde hiçbir emek ürekmeden fakir halkı sömüren katolikleşme dikkat çekilmiştir ( ben araştırmamı durdurmadım İncili ve katolik, protestan ve ortodoks mezhepler arasındaki farkları inceledim ).
Bu durumda yaratıcı bir müslümandan Ne Dünyayı nede Ahireti bırakmadan yaşaması ve dengeyi sağlaması için Fatiha, Bakara ve Ali İmranı başa koyuyor.
Bu her iki surede Elif Lam Mim ile başlar ve benim kendi görüşüme göre bu ILM ( yani ilim - Bilim ) kökünden gelir ve bu Hakikati Yunus "İlim ilim bilmektir / İlim kendin bilmektir"- diyerek özetlerken bu iki sure İslam yolunun ne olduğunu (ILM) tam olarak çiziyor en başta. Alak Suresinde ki ilk emir "OKU" kökünden fazla uzaklaşılmasın yakın olunsun diye buraya konduğu görüşündeyim ( Doğrusunu Kitabı indiren bilir)..
Kadınların haklarının, bir gün Sultanizm tarafından yeneceğini bilen Yaratıcımız, Nisa (KADINLAR) suresini hemen bu surenin arkasına getirmiştir. Yaratıcı, İslam inancının kadınların omuzlarında yükseleceğini bildiği için buraya 4. Sure olarak Nisayı tasnif etmiş olduğu görüşündeyim. Kapitalizm kadınlara BİR GÜN VERİR, "KADINLAR GÜNÜ" SAÇMALIĞINI YUTTURUR. Allah ise KURAN'DAN Bir sureyi ve CENNETİ Onların ayağının altına serer, özellikle Anne olduklarında. Bir kadın anne olduğunda merhamet ve sevgisi coşar ve bu onun Allahı anlamasına yardım eder, evrenselleşir kadın, yaratıcının can veren bebeğine vesile olunca. Annelik KUTSAL ve evrensel olduğu için NİSA 4. Sıraya gelmiştir. Ah bunu eşlerini döven erkeklerde bilse....
Kadınların haklarının, bir gün Sultanizm tarafından yeneceğini bilen Yaratıcımız, Nisa (KADINLAR) suresini hemen bu surenin arkasına getirmiştir. Yaratıcı, İslam inancının kadınların omuzlarında yükseleceğini bildiği için buraya 4. Sure olarak Nisayı tasnif etmiş olduğu görüşündeyim. Kapitalizm kadınlara BİR GÜN VERİR, "KADINLAR GÜNÜ" SAÇMALIĞINI YUTTURUR. Allah ise KURAN'DAN Bir sureyi ve CENNETİ Onların ayağının altına serer, özellikle Anne olduklarında. Bir kadın anne olduğunda merhamet ve sevgisi coşar ve bu onun Allahı anlamasına yardım eder, evrenselleşir kadın, yaratıcının can veren bebeğine vesile olunca. Annelik KUTSAL ve evrensel olduğu için NİSA 4. Sıraya gelmiştir. Ah bunu eşlerini döven erkeklerde bilse....
Araplarda kadına zerre kadar miras verilmezken, kadına pozitif ayrımcılık İNCE BİR DEHA İLE YAPILMIŞTIR. Erkeğe 2 kadına 1 pay verilmesi görüşü ataerkil yapıdaki geleneksel Araplarda sosyolojik kabul görmüş fakat kadın'a evlenirken Mehir ( para, altın, ev, deve vb ) verilmesi gerektiği hükmü ile kadın avantajlı konuma gelmiş fakat Muaviye ve Yezit'in soyu bu hakları tektek geri almasını ve kadını cahil cühela bırakmayı iyi bilmiştir. Çünkü kadın cahil olursa çocuklarıda cahil olur ve cahil nesiller idare edilenler koyun gibi her yöne çekilirler kolayca.
Bu gün de islam ülkelerinin geri kalmasının tek ve enbüyük nedeni kadınlarının çok cahil olmasından dolayıdır. Bu düzelmedikçe İslam ülkeleri asla Batı'yı geçemez....
Bu topraklarda ve tüm islam ülkelerinde en büyük talihsizlik, " Genelde okuyanların ateist, cahillerin dindar olması "dır.
Bu topraklarda ve tüm islam ülkelerinde en büyük talihsizlik, " Genelde okuyanların ateist, cahillerin dindar olması "dır.
Bunun suçu tamamen içtihat ( Yorum ) kapısının kapanmasının dinamizm bitirip dogmatizmi getirmesinden dolayıdır. Bu suçu ilerici olduğunu söyleyen ama asla geleneksel dogmatizmden kurtulamamış sözde ilerici solcularımızda işlemektedirler.
Allah, yıllarca bu halka "sağcı" diye yutturuldu. Oysa Yaratıcı ne sağcıdır ne solcu, hatta daha çok emeğin ve toplumun yanında yer alır, toplumun geneline göre hüküm koyar ve o toplumu ya ihya eder yada yok eder.
1. Kanıt ( Musa çölde susuz kaldığında dua etmiş yaratan ona asayı yere vurmasını söylemiştir, burada sağcı bakış açısı şudur, KUTSAL ASA DEYİP ONU ÖPMEK, SOLCU BAKIŞ AÇISI İSE "SENDE BİŞİ YAP EMEK HARCA" SADECE MIR MIR DUA İLE OLMAZ, EN AZINDAN ASAYI YERE VUR, BEDAVA SU YOK, EMEK LAZIM )
2. Kanıt, ( Eyüp peygamber çok hasta olmuş, tüm vücudu yara bere içinde kokuyorken biri ona " Eyüp sen Allahın iyi kulu olsan Allah sana bu belayı vermez der, bu laf Eyüp'ün çok zoruna gider ve dua eder iyileşmek için, biraz sonra Cebrail geldiğinde Eyüp için dünyanın en zor şeyini yapmasını ister, parmağını bile kımıldatamayacak Eyüp'ten ayağını yere vurmasını ister, Eyüp söylenileni yapar ve yerden çıkan su ile yıkanır ve iyileşir, bu hikayelerin yerine saçma sapan emek düşmanı menkıbeler uydurulmuş yıllarca ve bizler inancı hep sağ zannettik, bu yüzden hep " elinde Kuran, göğsünde iman, geliyor Ispartalı Süleyman " dedikleri adama işi aşı ve eşi devletten bekleyen sosyalizme yakın yığınlar oy verdiler. Sosyalistler Marks temelli düşündüklerinden halkının değerlerini küçük görüp kendilerini marjinalleştirdiler.
1. Kanıt ( Musa çölde susuz kaldığında dua etmiş yaratan ona asayı yere vurmasını söylemiştir, burada sağcı bakış açısı şudur, KUTSAL ASA DEYİP ONU ÖPMEK, SOLCU BAKIŞ AÇISI İSE "SENDE BİŞİ YAP EMEK HARCA" SADECE MIR MIR DUA İLE OLMAZ, EN AZINDAN ASAYI YERE VUR, BEDAVA SU YOK, EMEK LAZIM )
2. Kanıt, ( Eyüp peygamber çok hasta olmuş, tüm vücudu yara bere içinde kokuyorken biri ona " Eyüp sen Allahın iyi kulu olsan Allah sana bu belayı vermez der, bu laf Eyüp'ün çok zoruna gider ve dua eder iyileşmek için, biraz sonra Cebrail geldiğinde Eyüp için dünyanın en zor şeyini yapmasını ister, parmağını bile kımıldatamayacak Eyüp'ten ayağını yere vurmasını ister, Eyüp söylenileni yapar ve yerden çıkan su ile yıkanır ve iyileşir, bu hikayelerin yerine saçma sapan emek düşmanı menkıbeler uydurulmuş yıllarca ve bizler inancı hep sağ zannettik, bu yüzden hep " elinde Kuran, göğsünde iman, geliyor Ispartalı Süleyman " dedikleri adama işi aşı ve eşi devletten bekleyen sosyalizme yakın yığınlar oy verdiler. Sosyalistler Marks temelli düşündüklerinden halkının değerlerini küçük görüp kendilerini marjinalleştirdiler.
3. ( Devamını lütfen kitaptan takip ediniz)
4. ( Devamını lütfen kitaptan takip ediniz)
5. ( Devamını lütfen kitaptan takip ediniz)
Kısacası şimdiki sıra önem sırasıdır. İniş Sırası ise kolay anlamak içindir. İniş sırası ilk defa okuyorsanız çok kolay anlamanızı sağlar. Şimdiki sıra ile okuyorsanız bunun önem sırası olduğunu bilmezseniz karıştırırsınız.
En derin saygılarımla,
Ayhan Özcimbit
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları yazara aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayhan Özcimbit
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları yazara aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.